Giriş
(5)

Meditasyon, mindfulness, nefes egzersizleri. için app

morca
Abone olmadan da kullanılabilecek özellikleri olan, beğendiğiniz telefon uygulamaları var mıdır? Android kullanıyorum. Google Play'da her biri milyonlarca indirilmiş o kadar çok uygulama var ki tek tek indirip incelemek mümkün değil. Tavsiyeleri bekliyorum.
Abone olmadan da kullanılabilecek özellikleri olan, beğendiğiniz telefon uygulamaları var mıdır? Android kullanıyorum. Google Play'da her biri milyonlarca indirilmiş o kadar çok uygulama var ki tek tek indirip incelemek mümkün değil. Tavsiyeleri bekliyorum.
0
morca
(10.08.24)
Headspace güzel ama ücretli ayda 37 tl. Bende ücretli versiyonu olmasına rağmen youtube'daki bazı videolar daha kolayıma geliyor.
0
playing star again
(11.08.24)
Headspace yorumu+1

Headspace’i üç yıldır kullanıyorum ama youtubedaki materyalleri yeter de artar bile. Ekstra appe gerek yok. Ha başarılı mı bence çok da şey değil o kadar.
0
orangesandsea
(11.08.24)
@orange @playing
Favori youtube kanallarınızı da paylaşır mısınız
0
zimbirik
(11.08.24)
Bu tur seyleri yapabilmek icin sessiz ortami nereden buluyorsunuz
0
Zetnikov
(11.08.24)
Meditopia
0
passive aggressive
(11.08.24)
(8)

Sabit fikirli ve inatçı sevgili

Jux
Çok detaya girmiycem, sabit fikirli ve kendi doğruları haricindeki fikirlere ön yargılı yaklaşan bir kadına aşığım. Doğru düzgün tartışamıyoruz bile; ya benim fikirlerimi baştan yanlış olarak değerlendirip ciddiye almıyor ya da mantık ışığında yaptığım üst üste açıklamaları "saldırı" gibi görüp çirk
Çok detaya girmiycem, sabit fikirli ve kendi doğruları haricindeki fikirlere ön yargılı yaklaşan bir kadına aşığım. Doğru düzgün tartışamıyoruz bile; ya benim fikirlerimi baştan yanlış olarak değerlendirip ciddiye almıyor ya da mantık ışığında yaptığım üst üste açıklamaları "saldırı" gibi görüp çirkefleşiyor.

Mesela dişlerini yemekten önce fırçalamanın daha faydalı olduğunu düşünüyor, dişlere koruma kalkanı oluyormuş. Öyle olmadığını anlatıyorum kibarca, hatta bilimsel makalemsi şeyler de okutuyorum; ikna olmuyor. En fazla hmm olabilir diyor ama yine kendi bildiğini yapmaya devam ediyor.

Bunun gibi sokağa çıkıp herkesin çoğunluğun yanlış düşünüyormuş diyeceği örnekler de var, yüzde yüz doğruya ulaşılamayacak şeyler de. Ne olduğundan bağımsız, ama peki şöyle de olamaz mı diye kendi fikrimi temellendirmeye çalışıyorum, agresifleşiyor.

Okumuş etmiş mesleği elinde bir kadın, 30 yaşında. Anksiyete ve majör depresyon öyküsü var. Geçmişinde dini muhafazakarlık var ama onu aşmış mesela, şu anda dinsiz. bu bile aslında açık fikirli olabildiğinin göstergesi. Ama fikri olarak bildiği doğrulara muhafazakar biçimde yaklaşıyor.

Ben yapı gereği kendi bildiklerini sorgulayan, biri o öyle değil böyle dediğinde dur bakayım diyen biriyim. Fikirlerine önem veriyorum ve entelektüel tartışmalardan da zevk alıyorum ama bu sebepten ciddi-fikri sohbetlere giremez oldum.

Yöneticisi de bu minvalde eleştirmiş kendisini geçen, bana sordu. Evet inatçısın biraz gibilerinden yüzeysel geçiştirmeye çalıştım ama bozuldu. İnatçı olduğunu da kabul etmiyor, sen de öylesin diye ad hominem yapıyor. Evet ben de öyleyim ve bunun farkındayım, bunun insanları rahatsız edebileceğinin de farkındayım; o yüzden törpülemeye çalışıyorum dedim. Ama ben bunu kabul ediyorum, sen kabul bile edemiyorsun dedim. İnatçı ve sabit fikirli olmadığını düşünüyor.
Sonunda tatlıya bağladık ama bu konu üzerine konuşamayacağımızı anladım.


1 seneye yaklaştık, ciddi de düşünüyorum ama bu konu kafamı kurcalıyor. Aslında Günlük hayatta beni çok etkilemiyor, bazı konularda he diyip geçmeye de başladım ama bu da hoşuma gitmiyor. Evet insanlar birbirlerini idare etmeli ama daha ciddi mevzularda sıkıntı yaratabilir gibi geliyor bu huyu.

Gelelim soruya: sizce bu değişrbilecek bir huy mu? Törpülenir mi, olursa nasıl olur, nasıl yaklaşmalıyım? Sabit fikirli bir insan nasıl daha açık görüşlü hale gelir?
Değişmeyecekse, idare etmek nereye kadar sürer. Ne yapmamı önerirsiniz?
0
Jux
(28.07.24)
Hocam yat kalk şükret. Keşke benim de hayatıma giren insanlar inatçı olsa.
0
numlock
(28.07.24)
inatçı ve sabit kafalı biriyle yaşamak istiyorsan ana babanın evine dön, en azından boşa kira vermezsin. kadın olsun erkek olsun inatçı insanlar yorucusunuz. ben olsam tutmam yani ama sen de inatçıymışsın. bırakıp da başkasının başını yakma :)
0
titanyum22
(28.07.24)
Bu durum seni rahatsız etmiş ki duyuru açmışsın. Bence onunla ömür geçiremezsin, ya da çok zorlanırsın. Sen bilirsin ama görebildiğim şu, bu hatun kendini son derece güvenliksiz hissediyor, kendi aklı ve muhakemesi hariç hiç kimseye ve hiçbir şeye güvenemiyor. Farklı önermeler karşısındaki hırçınlığı ve huysuzluğu tamamen anksiyetesinden, kötü bir şey olma korkusundan ya da başarısızlık, kaybetme gibi ayrıca yaşadığı başka korkular da olabilir. Yanlış anlaşılmak bile olabilir. Müthiş endişeli.

Eğer onunla gerçekten ciddi düşünüyorsan onun psikolojik destek almasını sağlamak ve ona destek olmak en iyi çözüm olur. Travma terapileri çok iyi gelecektir. Biraz yol aldıktan sonra tekrar değerlendir derim.
0
muhayyer divan
(28.07.24)
Bence bu değişmeyecek bir özellik. Olsa olsa bir miktar azalır.
Böyle bir insanla ilişkiyi ciddi aşamaya taşımak mesela çocuk yapmak beni çok korkuturdu. Kendi dişini yemekten önce fırçalaması belki beni sadece gıcık eder ama çocuğumuza da buna benzer, hiçbir temeli olmayan ve yanlış hareketleri yapacak/yaptıracak olması çok korkutucu.

Bana söylemesi kolay ama ben olsam ayrılırdım. O biraz daha olgunlaşıp bu özelliğini törpülediği zaman daha mutlu bir ilişki kurabilir belki ama sizin ilişkiniz içinde bunun değişeceğini hiç sanmıyorum.
0
michael_knight
(28.07.24)
Sorunum tamamını okumadım ama bana siz de en az onun kadar inatçı geldiniz. İnsan dişini istediği zaman fırçalayabilir. Neden illa sizin haklı olmanız lazım ki? Bir de yemeğin hemen sonrasında fırçalamak da iyi değil dişler hemen aşınmaya daha meyilli oluyor.
0
playing star again
(28.07.24)
@playing star again, konu benim haklı olmam değil ki; haklı haksızdan bağımsız herhangi bir konu üzerine karşıt fikir belirtemediğimden bahsediyorum. Dişlerini sonra fırçalamalısın demedim ona mesela. Öyle yapma böyle yap demiyorum.
0
🌸Jux
(28.07.24)
Bence sizi rahatsız eden şey sizin göstermeye çalıştığınız “bilgili, araştıran insan” imajının ona geçmemesi.

Çünkü normalde çiftler böyle bilgi yarıştırmazlar. Münazara takımı değil bu.

Ayrıca dişler yemekten sonra fırçalanmaz. İlk 1 saat yediklerinizin içtiklerinizin asiti diş minenizi yumuşattığı için diş fırçası uzun vadede dişleri aşındırır.
Bu konuyu buraya bile taşıyan bir insan olduğunuza göre siz de en az onun kadar inatçısınız ve hatta bilmediğiniz konularda bilmişlik yapıyorsunuz.
0
zimbirik
(28.07.24)
bu anlattığınız benim çocukluğumdan beri tanıdığım biri, şu an bu huyları dahada arttı herkes he diyip geçiştirdiği için, mesela gökyüzü mavi ise yeşil diyip tutturuyor kimse birşey demese bile saaatlerce konuşuyor, ben baya azalttım görüşmemi ama kocası sıyırmış durumda. yani o kadar anlamsız yerlere manipule ediyor ki konuyu insan dönüp bakınca şaşırıyor bu neydi diye. bahsettiğim kişi ciddili anti depresanlar kullanıyor ilk başta piyasanın klasik anti depresanları ile başlamıştı.

her konu her konuşma buraya evriliyor huydan ziyade konuşma biçimi olduğu için çekilmiyor. canım su istiyorsa neden kola almalıyım şeklinde gelişiyor.
0
eja
(29.07.24)
(3)

Pantolon gömlek mahvoldu, nasıl düzeltirim?

Unde bach canim
Siyah pantolonun cebinde beyaz selpak unutmuşum. Siyah pantolon ve gömlek selpak parçaları yüzünden alaca oldu. Tekrar yıkadım geçmedi. Fırçaladım ama tam çıkmadı. Var mı pratik yolu eskisi gibi olması için?
Siyah pantolonun cebinde beyaz selpak unutmuşum. Siyah pantolon ve gömlek selpak parçaları yüzünden alaca oldu. Tekrar yıkadım geçmedi. Fırçaladım ama tam çıkmadı. Var mı pratik yolu eskisi gibi olması için?
0
Unde bach canim
(17.07.24)
Parçaları toplaması için limon fileleri oluyor ya onu makineye atarak en kısa programda hatta durulamada bile çalıştırsanız yeter.
İnternette okuduğum ama deneyimlemediğim bir yöntem dört aspirin tableti sıcak suda çözün ve çamaşırları yaklaşık iki saat boyunca bu solüsyonda bekletin​ diyor.
0
Kediyi üzdün
(17.07.24)
tam kuruduğunda ve bir kez daha tıkandığında kendiliğinden düzeliyor. benimkiler öyle düzeldi.

tüy toplayıcı ruloları ds deneyebilirsiz.
0
art cat chocolate
(17.07.24)
Kurutma makinesine atınca onları topluyor. Bir yakınınızda varsa rica edin.
0
playing star again
(17.07.24)
(9)

Kendi kendine konusma seviyeniz, normal mi

optimistbakunin
Nerelerde ne siklikla kendinizle konusursunuz. Mesela biriyle konusuyor gibi hafifce el kol oynar mi arada.
Nerelerde ne siklikla kendinizle konusursunuz. Mesela biriyle konusuyor gibi hafifce el kol oynar mi arada.
0
optimistbakunin
(12.07.24)
Nerelerde derken mesela cevrenizde de insaarin oldugu yemek masasi, ne biliyim toplu tasima sokak vs vs gibi alanlarda
0
🌸optimistbakunin
(12.07.24)
Bilgisayar başında iş yaparken hata yaptığımda kendime kızarım mırıldanma şeklinde. Elim kolum pek oynamaz. Nadiren parmağımla alnıma vururum "ne yaptın be salak" der gibi.
0
pispinti
(12.07.24)
@pispinti harfi harfine beni yazmış.
0
new day new life
(13.07.24)
Hep konuşurum. Beynimin içinde zaten durmaksızın, onun dışında evde tek başımayken, dışarda bi yere yürürken, işte yine sağa sola giderken ve yakınımda biri yoksa vs her ortamda konuşuyorum. Çevremde insanlar varken dışımdan konuşmuyorum en fazla mırıldanıyorumdur.

Elim kolum oynar, bazen soruyu Türkçe sorup ingilizce cevap vermek gibi aksiyonlara girerim. İşin içine eğlence katıyorum :d
0
nundu
(13.07.24)
Hahaha bu soru biraz rahatlzttı beni, çünkü ben de çok yapıyorum. Hatta @nundu gibi bazen İngilizce de konuşuyorum. Genelde kendi başımayken yapıyorum ama eşim diğer odadan sesimi duyarsa bazen korkuyor delirdim mi diye.
0
playing star again
(13.07.24)
Bilgisayar başında yanlış iş yaptığımda +1 bu da monolog şeklinde değil de, ortaya söylenmiş bir cümle şeklinde oluyor.
0
akhenaten
(13.07.24)
Bana yakışmıyor kendi kendime konuşmak, yapmamaya çalışıyorum.
0
sekizdokuzon
(13.07.24)
Eskiden cok konusurdum. Bos kaldigim an, etrafta kimse yokken icimden konusurdum gerci ama yine de etrafta kimse olmamasina dikkat ederdim. Spordayken hele surekli konusurdum icimden. Bazen spora ayirdigim sureyi gecerdim. Bu duyuruyu okuyunca fark ettim ki terapiye basladigimdan beri hic yapmiyorum bunu. Su an soktayim.fark etmemisim bile bu olayi biraktigimi.
0
Kittie
(13.07.24)
@kittie

Nasil bi terapi hocam banada boyle bisey lazim.

Zaten bipolar hastasiyim.
0
Zetnikov
(13.07.24)
(5)

bembeyaz tişörtüm pembe oldu

kibritsuyu
terlemekten ve deodorant izinden koltuk altları sararmış beyaz bir tişörtüm vardı. ben bunu çamaşır suyuna basıp bekleteyim dedim, beyazlarsa beyazlasın, beyazlamazsa artık allah kerim.çamaşır suyu (domestos) karıştırışmış sıcak suya batırmamla birlikte tişört pembe oldu. ne olduğunu anlamadım. çama
terlemekten ve deodorant izinden koltuk altları sararmış beyaz bir tişörtüm vardı. ben bunu çamaşır suyuna basıp bekleteyim dedim, beyazlarsa beyazlasın, beyazlamazsa artık allah kerim.

çamaşır suyu (domestos) karıştırışmış sıcak suya batırmamla birlikte tişört pembe oldu. ne olduğunu anlamadım. çamaşır suyu renksiz, su renksiz, tişört renksiz, nereden çıktı bu pembelik? tişört de temiz bu arada yeni yıkanmış, kurumuş tişört, dolaptan aldım.

tişörtün üstündeki deterjan kalıntısıyla mı, yumuşatıcı kalıntısıyla mı bir şeyle tepkimeye mi girdi ne oldu? beyazlatayım derken iyice batırdım.

niye oldu bu böyle? bekletsem kurtarır mı?
0
kibritsuyu
(04.07.24)
Aynısı başıma geldi. Bir tur makinede yıkayınca biraz açılır gibi oldu fakat sinirim bozulduğu için çöpe atıp yenisini aldım.
0
ruhen hastayim ben
(04.07.24)
Pembe ya da açik maviye dönmesinin sebebi yapiminda kullanilan polyester.
0
Yourcousinmarvinberry
(04.07.24)
domestosun bir tane çamaşır deterjanı var. hijyenik diye geçiyor. bir kabın içine ılık suyu doldur, tişörtü içine batır sonra domestos dök ve 24 saat bekle. sonra çamaşır makinesinde yıka. tişörtün bembeyaz olacak
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(04.07.24)
birkaç saat bekletince pembelik gitti, ama tişörtün yaka kısmında hala biraz var. bu arada koltukaltındaki sararmalar da gitti. durulayıp makineye attım, bembeyaz çıktı. sadece yakasında hafif pembelik kalmış. kurusun bakayım çok rahatsız ediciyse pijama yaparım, değilse giyerim.
0
🌸kibritsuyu
(04.07.24)
Şu an aynısı başıma geldi. Beyaz gömleğin yakaları güneş kreminden lekelenmiş sabunla çıkmadı, çamaşır suyu dökeyim dedim kırmızı-pembe oldu:(. Elde bulaşık deterjanı ile biraz ovaladım makineye attım, hafifledi ama hala pembelik var. Galiba dışarda giyilmez artık işte mişte:(((

Son umut bir kez daha sabunluyorum bakalım
0
playing star again
(03.08.24)
(17)

Erkeklerin kadınları entelektüel olarak aşağı görmesinin nedeni nedir?

sekizdokuzon
Dünya düzenini erkeklerin gördüğü, kadınların çok da işin içinde olmaya yanaşmadığı algısı nasıl oluşuyor. Özellikle güzel kadınların dünya meseleleriyle uğraşmayacagi, akıllarının ermeyecegi algısı nasıl oluştu? Erkeklerin ne yaptığı şeyleri yapmıyoruz da bizi, fikirlerimizi ciddiye almıyorlar? Bir
Dünya düzenini erkeklerin gördüğü, kadınların çok da işin içinde olmaya yanaşmadığı algısı nasıl oluşuyor. Özellikle güzel kadınların dünya meseleleriyle uğraşmayacagi, akıllarının ermeyecegi algısı nasıl oluştu? Erkeklerin ne yaptığı şeyleri yapmıyoruz da bizi, fikirlerimizi ciddiye almıyorlar? Bir kadının da entelektüel kaygıları, birikimi olduğunu ispat etmesi için ne yapması lazım?
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
Bu düşünceyle yetiştirilmeleri, kadınların bazı alanlarda neden geride kaldıklarını anlayabilecek perspektife sahip olmamaları
0
grimavi
(30.06.24)
Sözlük, forum, sosyal medya gibi yerlerde dönen burç, manifest, fal, tuz lambaları, taşların enerjisi, quantum olumlama, 777 cart cut gibi zırvalara inanlar ve konuşanların çoğunluğu kadın olduğu için kadınların hayatı bunlardan ibaret olarak görüyorlar. Bilim kurgu edebiyat/film/dizi, matematik, fen bilimleri, mühendislik vb. alanlardaki oranlarda erkeklerin daha fazla olmasına sığınılıyor çoğunlukla.

İşin temeli aslında hangi cinsiyet, hangi suçlamayı/aşağılamayı tutturabilirse o. Bu şekilde yüklenenlerin de %80'ininin hayatı boş zaten. Aynı şekilde erkeklere başka bir kategori üzerinden benzer şekilde yüklenenlerin %80'inin de hayatı boş zaten. Çünkü genel olarak insanların aşağı yukarı %80'inin insanlığın gelişimine pek bir katkısı yok. Hayatlarındaki bu boşluklarını internette bir şekilde popüler olan bir şey üzerinde bir grubu ezerek tatmin etmeye çalışıyorlar. Kadın-Erkek karşılaştırmaları da bu "bir şey" ve "bir grup" için sadece bir örnek.
0
nawar
(30.06.24)
Erkeklerin ne yaptığı şeyleri = Erkeklerin yaptığı neleri

Telefondan yazdığım için oluyor bu typolar, kadın olduğum oldugum için değil.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
Bu izlanda da kadinlar protestoya cikmisti ve baya bi sirketin hr'i is yapma hizinda degisim olmadigini soylemisti. Iste genel fark bu. Biz is yaapriz, kadinlar laf genelde
0
lapaz
(30.06.24)
Entelektuellik sadece yazmakla, konusmamla olmaz kisaca
0
lapaz
(30.06.24)
Kadınlara kendilerini ifade edecek alan bırakmayıp her türlü patriarka doğuştan karşı çıkmaya mecbur bırakıyorsunuz. Ne kadar ayrıcalıklı oldigubuzun farkında değilsiniz.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
Ama artık kadınlara da ihtiyacınız var, söke söke o hakkı vereceksiniz :)
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
İşin içinde olmaması daha çok kadının fıtratı ile ilgili sanırım.

Güzel kadınları entellektüellikten alıkoyan şeylerden biri, çevresinin kendisine cildi sebebiyle ikram, iltifat ve diğer yakınlıkları olabilir.
Bu edindiği farkındalık güzel kadının kitaplara, arşivlere, belgelere bakmaktan çok aynalara bakmasına yol açıyor.
Sabah akşam şiddet gören o güzel kadının ise yüzüyle, estetiğiyle çok işi olmuyor.

Dünya meseleleri erkeklerin daha çok ilgi alanına giriyor. Dünya tarihinde krallar veya yöneticiler daha çok erkeklerden olmuştur.
Şurası önemli; erkek sahip olmayı, kadın sahiplenilmeyi ister. Yapı gereği durum bu.

Aslında fikirleriniz önemli ama duyguların ağır bastığı bir yönetimde idare imkansızlaşıyor.
Devlet işlerini bırakalım, mesela bir iş yeri veya firmanın bir aile tarafından yönetildiğini ya da iş yerinin patronun yakın olduğu kadın tarafından idare edilmesini düşünelim. Veya bir miras meselesinde varis erkeklerden çok kadınların etkin olduğunu düşünelim. Olaylar çözümsüz bir hal alabiliyor.
Miras konusunda Anadolu şehir veya bölgelerinde yetişenler bulunanlar bunu iyi bilirler çok kere de bazı olaylara şahit olmuşlardır.
Aslında bir şeyi idare edebilmek ve yönetmek en baştan zihnen ve imkân olarak kendi sınırlarımızı bilmekle ilgili.
Her şeyi yapabileceğini söyleyen birinin bir yerde günün sonunda zarar etmesi de yakındır.

Entelektüel birikimin ispatı sanırım şöyle bir benzetme ile mümkün olabilir. Kadın uzman olduğu yemek hususundan yola çıkarsak; pirinç, su , yağ, şehriye nasıl ki ocak üstünde ısıtılıp süre sonunda birleşip "pilavı" oluşturuyorsa kadının da toplumsal veya ilmi/ bilimsel bir meselede parçalardan hareketle (analiz), sonuçta bütün hakkında sağlam bir fikir öne sürebilmeli.

Bu gibi şeyler de entelektüel olmaya engel. Ne de olsa hayat küçük ve orta ölçekli ailevi, kişisel krizlerden ibaret değil:
i.hizliresim.com

Bunların yanında, yaşanan olaylara dair haberlere baktığımızda çeşitli akademik ünvanların da özellikle şu zamanda hakkıyla alındığını sanmıyorum.
0
diyecevaplandı
(30.06.24)
Aşağılamaktan beslendikleri için.
0
muhayyer divan
(30.06.24)
Büyük çoğunluğunun kendi başına bir işte yeterince yetkin olmaması. Daima dayanacak bir duvar aramaları. Öyle kadınlar var ki aklınız yetmez.

çoğu ‘sen yap işte’ modunda ve görsen dünyayı kurtarıyorlar sanki. acınası olan kadınlar değil biz erkekleriz bu arada tabi bu bence. ama nedenini açıklarsam büyük çoğunluk tepki verir :d

@muhayyer divan +1 özetle
0
baldan kaymak
(30.06.24)
Mühendislikleri bilemem ama bizim alanda kadınlar erkeklerden fazla bile olabilir ya da en azından başa baş bir oran vardır yani. Herhangi bir mesleki fark yok. Entelektüel anlamda da kadınların erkeklerden daha entelektüel olarak gelişmiş olduğunu gözlemliyorum çevremde. Yüzlerce yıllık ataerkil toplumun anca son 40-50 yılda yavaş yavaş çözüldüğünü düşünürsek kadınların şu ana kadar geldiklerini noktanın gayet iyi olduğunu ve daha da ileriye geleceklerini düşünüyorum. Ben kendini feminist olarak nitelendiren bir erkeğim, bunu da her yerde söylüyorum yani. Eşitlik böyle kazanılacak, bu erkeklerin de işine gelir toplumsal olarak ama erkekler farkında değil
0
nundu
(30.06.24)
Kadının yeri mutfak. Karışmasın elinin hamuruyla önemli işlere.
0
hops
(30.06.24)
Genel ataerki yüzünden tabi ki. Kadınların elinde şu son 30-40 yıla kadar kendilerine ayıracak vakit ve kaynak var mıydı ki? Entelektüellik için kendine ait bir oda gerekir virginia woolf'un deyimiyle. Kaç kadının bu imkanı vardı? En gelişmiş ülkelerde bile düne kadar kadınlar üniversiteye dahi gidemiyordu. Tüm bunlar bir günde iyileşecek ve toplumda yer edecek değil. Fıtrat mıtrat değil zaman gerekiyor sadece.
0
playing star again
(30.06.24)
bence bu kadınların erkekleri duygusal bulmaması gibi bişey. Aslında iki cinsiyet de duygusal ama "diğeri gibi" olmadığı için "öyle değilsin" diyorlar.

Entelektüellikte de öyle. Sistemi erkekler kurduğu için "erkekler gibi entelektüel" olmazsan onların gözünde entelektüel görünmüyorsun.

Bir de üstteki arkadaşın dediği gibi, kendine vakit ayırma olayı önemli. Yeni jenerasyonlar + internet (bilgiye erişim) cinsiyetleri eşitleyecek bence. Ha ama yine toplumun sosyolojisi bunu etkileyebilir bilmiyorum. Ama bir kadın bir konuya kafayı takarsa onu durdurabilecek bir şey yok şu an. Fakat entelektüellikten bahsediyorum. İş bulma vb. süreçler ayrı konu. Aynı işi yapan (mesela görüntü yönetmeni) erkeğe daha çok güvenilirken kadına daha temkinli yaklaşıldığını biliyorum mesela.
0
nhk ni youkosu
(30.06.24)
Kadına neden defakto daha az guveniliyor? Kadına kendini gerçekleştirecek alan bırakılmadan devrim yapılması bekleniyor. Bütün bu bu boğucu atmosferde bizi azıcık eğlendirecek astroloji, metafizik alanlara segirttigimizde bütün bir cinsiyeti bunlar üzerinden değerlendiriyorsunuz. Sizle aynı cinsiyeti paylaşma şerefi gösteren en ahmak üyemize gösterdiğiniz müsamahayi bize göstermeyip bu kadar olumsuzluk içinden insanüstü bir çabayla başımızı çıkarmamızı bekliyorsunuz. Gerici, muhafazakar dediklerinize bir dönün bakın, ne kadar çok ortak yönünüz olduğunu göreceksiniz.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
Ayrıca kadın başıma kaç erkeğe matematiği sevdirdigimin hesabını ben tutmadim artık.
0
🌸sekizdokuzon
(30.06.24)
aklıma direkt şunu getirdi. aradığınız bu mu bilmiyorum.
youtu.be
0
kesmekes laleler
(01.07.24)
(24)

Bir ay içinde evlenmek istediğini söyleyen sevgili

cenkay burker
Daha üç ay önce tanıştık. Tanıştığımız gün belli etmeden arkadaşça randevuya çağırdı. Bir hafta boyunca her gün buluştuk. Birinci haftanın sonunda benim ruh eşi olduğumu düşündüğünü söyledi. Birinci ayın sonunda aşığım sana, benimle evlen demeye başladı. Beni ailesine anlatmış, tanıştırmak istiyor.
Daha üç ay önce tanıştık. Tanıştığımız gün belli etmeden arkadaşça randevuya çağırdı. Bir hafta boyunca her gün buluştuk. Birinci haftanın sonunda benim ruh eşi olduğumu düşündüğünü söyledi. Birinci ayın sonunda aşığım sana, benimle evlen demeye başladı. Beni ailesine anlatmış, tanıştırmak istiyor. Ben de kendisini sevdim ama duyguları zamanla perçinlenen bir insanım, her şeyi tam olarak yaşayıp görmeyi ve sonra karar vermeyi seviyorum. Yine de evlenirsek mutsuz olurum gibi gelmiyor.

Bu üç ay içerisinde istemediğim halde benim için bir ton para harcadı, bir sorunum olduğunda düşünmeden anında yanımda bitip yardım etti. Her gün beni çok sevdiğini söylüyor ve hissettiriyor da.

Ben kadın, o erkek kişisi. Yaşlar 27. genç olduğumuz için de böyle olabilir. Bilemedim. ama daha önce böyle bir şey yaşamadığım için tam anlamlandıramıyorum. Benden önce 5 yıllık bir ilişkisi varmış. Benimle tanışmadan 2 ay önce kendi isteğiyle bitirmiş. benimse hiç ciddi ilişkim olmamıştı.

dostlar, şu an yaşadığım şeyler sizce normal midir? insanlar böyle şıp diye mi birbirine aşık oluyor, evlenmeye karar veriyor? yoksa dengesiz bir durum mu var, çok ani olduğu için bir anda biter diye korkuyorum ve kendimi kaptırmamaya çalışıyorum. Sizce bir anda bu şekilde aşık olmak mümkün müdür, yoksa biten bir ilişkinin tesellisini mi veriyorum bir insana emin olamadım. Fikirleriniz çok değerli benim için, sağ olun.
0
cenkay burker
(27.06.24)
Sen evlenmek için acele etmek istemediğini söyle bakalım, foyası ortaya çıkar.
0
sekizdokuzon
(27.06.24)
Bkz: uzun ilişkiden çıkıp 2 ayda evlenen erkek.
0
Kahvedesu
(27.06.24)
Ağa okurken kahkaha atacaktım. Tipik Türkiye Cumhuriyeti insanı. İçindeki boşluğu doldurmak için giremeyeceği kalıp yok
0
pavlis
(27.06.24)
Normal değil bence de. Sizi rahatsız ediyorsa ediyordur bu durum.

Yoksa 3 haftalık tanışıkşıktan sonra evlenen insanlar tanıyorum.
0
jülsezar
(27.06.24)
hep söylüyorum, ilişkiler ilk 3-5 ay zaten harika genel olarak. sakın sakın sakın. ve tavrınızı net koyun, açık konuşun, kaybetme korkusuyla hareket etmeyin. acele etmek istemediğinizi net bir şekilde söyleyin.
hepsini geçersek partnerin bana sağlıklı gelmedi. 5 yıllık ilişkiden çık, 3 aydır tanıdığın insana evlenmek istediğini söyle falan. çok sağlıksız.
0
veritaslibertas
(27.06.24)
Aman çok dikkat edin.
Elbette her insan farklıdır ama uzun ilişkiden çıktıktan hemen sonra evleneyim diye uğraşan çok insan var.
Bu şekilde başlayan bir evliliğin sağlıklı olması çok zor.

Evlenmek için biraz daha tanışmak gerek. Bir mecburiyet yoksa neden acele edelim ki?
Daha önce soğuk havada hiç görmediğiniz bir insanla bundan sonraki 50 yılınızı birlikte geçirmek için bir sözleşme imzalamak çok cesur bir hareket.

Henüz 27 yaşındasınız, hayatınızın tadını çıkarın.
0
michael_knight
(27.06.24)
(bkz: kişinin evleneceği insanı ilk gördüğünde anlaması)

bu başlığı açan benim..
böyle şeyler olabileceğine inanıyorum. bunu yaşayan tanıdıklarım var arkadaşlarım var.

ama böyle bir şey olsa bile bu kadar kısa sürede olmaması lazım. ben sizin yaşınızdan büyüğüm, yani iş evlenmeye varacak olsa biraz daha acele etmek isterim ama bu kadar değil :)

"Benden önce 5 yıllık bir ilişkisi varmış. Benimle tanışmadan 2 ay önce kendi isteğiyle bitirmiş."

bu ne hız :D
0
tabudeviren
(27.06.24)
şu anki eşimle 20 yaşında tanışıp 27 yaşında evlendim. tabi ki biz öğrenci olduğumuz için 7 yıl bekledik normal şartlarda 7 yıl beklenmez ama 3 ayda da evlenilmesin bir zahmet ya. böyle kısa sürede evlenmek istemek bana her duyduğumda çok saçma geliyor. bunu yapmak isteyen biri bence evliliğe doğru anlamı yüklüyor olamaz. evlilik böyle hemen çabucak karar verilebilecek bir şey değil. anlaşamasan ayrılayım desen 5 sene ayrılamıyosun istinafıydı temyizi derken.
0
turuncu tonlarda
(27.06.24)
bu arada bence 5 yıllık ilişkisinden ayrılan kişinin içinde "bir daha onun gibisini bulamam, kimseyi bulamayacağım zaten kaç yaşına geldim" gibisinden bir korku oluyodur. sırf o korkunun etkisiyle de sana yapışmış olabilir bu arkadaş. belki de bilinçaltında kendisine umudun hala var olduğunu ispat etmeye çalışıyordur.
0
turuncu tonlarda
(27.06.24)
Mirket
(27.06.24)
Lovebombing gibi geldi bana.
0
peki madem
(27.06.24)
Evliliğe iyiden iyiye "ciddi ilişki" muamalesi yapılmaya başlandı gibi geliyor bana. Süper saçma bir düşünce şekli bence.
Yakın zamanda tanıştıktan 3 gün sonra evlenmeye karar veren insanlara canlı canlı tanık oldum. Şaka, abartı falan yok. Gerçekten 3 gün. 72 saat ya.

"Bir anda bu kadar aşık olmak mümkün mü" konusunda bana cevap hayırmış gibi geliyor. Ki zaten evet olsa bile "bu kadar süre sonra evlenme kararı almak mantıklı mı" farklı bir soru. 3 ay önce tanışmışsınız. Bence karşındaki insana anlamlı bir şekilde "seni seviyorum" demek için bile anca yeterli olabilecek bir süreden bahsediyoruz. Biriyle evlenebileceğine ikna olmak bu kadar basit bir şey değil. 3 ayda bir insanı hayatınızın geri kalanını onunla geçirebileceğinize ikna olacak kadar tanıyabilmek için o 3 aya çok şeyin sığdırılmış olması lazım. Hayatın normal akışında olabilecek bir şey asla değil. Siz bu insanla kaç kere kavga etmiş olabilirsiniz mesela? Hiçbir fikriniz yok muhtemelen yarın kavga ettiğinizde ne kadar çirkinleşebileceğine dair. Bu sadece bir örnek.
Bu tarz evlilik girişimlerinde ciddi problemler, yoğun çaresizlik kokuları geliyor benim burnuma. Normal de bulmuyorum, ciddiye de alamıyorum.
0
cay koy geliyorum
(27.06.24)
(bkz: love bombing)
0
kobuzchu kiz
(27.06.24)
Dikkatli olun borderline bir kişi ile birebir aynı başlayan çok ağladığım kötü bir hatıram var.

(bkz: borderline kişilik bozukluğu)
0
cilekli pasta
(27.06.24)
Kirmizi bayraklar yaldir yaldir dalgalaniyor yurdumun toksik koselerinde. Eger inaniyorsaniz ve asik da olduysaniz 15 seans terapiniz simdiden hayirli olsun.
0
mor oje
(27.06.24)
Love bombing +1. İyi bir şey çıkma ihtimali yok değil ama kötü bir şey çıkma ihtimali çok daha fazla.
0
playing star again
(27.06.24)
Sakın sakın sakın.
0
andy kaufman
(27.06.24)
Ne kadar mantıklı bir insansın. Helal olsun.
0
gabe h coud
(28.06.24)
arkadaşın günahını almayayım ama o beş sene boyunca diğer arkadaşla evlenmek için çeyiz düzmüş, sonra da çeyizdeki eşyaların modası geçmeden bir an önce evleneyim demiş diye yorumladım.
0
hrskrs
(28.06.24)
Onda eksik sendr fazla olan şeyleri ve parayla olan ilişkisini bi gözden geçir derim.
0
muhayyer divan
(28.06.24)
sırasıyla şöyle ilerleyecek; love bombing, gaslighting (mansplaining ile iç içe geçer çoğunlukla), grey rock, ghosting. bu tiplerde asla sekmez.
0
Phoebe
(28.06.24)
Breadcrumbing? Yok mu breadcrumbing :)
0
gabe h coud
(28.06.24)
erkek kişisi 5 yıllık ilişkisinde muhtemelen terk edildi veya aldatıldı. derhal birini bulup boşluk duygusuyla baş etmek , kaybettiği sevgiliyi yeni kişide aramak -(kısa bir süre sonra kıyaslamalar baş gösterir) , hızlıca evlenip eski sevgiliye nispet yapmak (kaybeden ben değilim sensin mesajı vermek) gibi son derece bencil tek taraflı ve düşüncesizce niyetlere sahip olduğunu hissediyorum. ilişki 2 kişiliktir, sizin neyi doğru bulduğunuz, ne hızda ilerlemek istediğiniz de son derece önemlidir. bencil ve makyavelist olmalısınız demiyorum ama kendi isteklerinizi ve önemli kararlara ilişkin tarzınız ile sınırlarınızı fazla ihlal ettirmemeniz gerekir diye düşünüyorum.
0
loch ness
(30.06.24)
(3)

Yazar olan hesabımın yazarlığı iptal edilmiş

rezilrusfaadam
Yazarlık verilmiş ve 15 kadar yayınlanmış entrisi olan bir hesabımda “yazar olabilmeniz için yazarliginizin uzerinden alti ay gecmis olmali ve 100 enttyniz olmali” ibaresi var. Oysa kendisi yazardi zaten, 50 kadar entrysi vardı, gereksiz olanlari sile sile 15 tane birakmistim. Verilen yazarlık hakki
Yazarlık verilmiş ve 15 kadar yayınlanmış entrisi olan bir hesabımda “yazar olabilmeniz için yazarliginizin uzerinden alti ay gecmis olmali ve 100 enttyniz olmali” ibaresi var. Oysa kendisi yazardi zaten, 50 kadar entrysi vardı, gereksiz olanlari sile sile 15 tane birakmistim. Verilen yazarlık hakki, yazarlik verme sartlari degistiginde ve yazar o şartlari karsilamadiginda geri mi alınıyor. Bu hesap yazarlık için gerekli sartlar baskayken o sartlari karsiladi ve yazar oldu. Hergun sozlukte ona buna laf yetistiren bir hesap degilse, az öz yazan bir hesapsa bu yeni yazarlık sartlarina göre tekrar caylak mi edililyor hep.
0
rezilrusfaadam
(07.06.24)
Hayır hayır, kendi profil sayfana gir, en altta moderasyon tarihçesi diye bir çizelge olur ona bi bak. Muhtemelen gge veya küfürlü mesaj veya benzer bir sebeple askıya alınmıştır.
0
muhayyer divan
(07.06.24)
Büyük ihtimalle hesabın çaylak oldu lanetli çaylak bir iki haftaya açılır.
0
darkwizard
(07.06.24)
Başlık açma ile karıştırıyor olabilirsiniz, dediğiniz sınır onda var
0
playing star again
(08.06.24)
(4)

İş hayatında kabuğuna çekilmeniz neden insanları bu kadar rahatsız eder?

psmstc
İyi kötü bir görüşme sıklığınız olan iş arkadaşları üstlerle biraz (20-25 gün) az görüşünce hemen görüşemiyoruz ya sen nerelerdesin?! vs deniyor hemen.. Halbuki sıkıntılar, zorluklar yaşıyorsunuz belki de kişisel hayatınızda o sebepten kabuğunuza çekilmişsiniz, bunu tabi söyleyemiyorsunuz da karşı
İyi kötü bir görüşme sıklığınız olan iş arkadaşları üstlerle biraz (20-25 gün) az görüşünce hemen görüşemiyoruz ya sen nerelerdesin?! vs deniyor hemen.. Halbuki sıkıntılar, zorluklar yaşıyorsunuz belki de kişisel hayatınızda o sebepten kabuğunuza çekilmişsiniz, bunu tabi söyleyemiyorsunuz da karşı tarafa…


İnsanları böyle “rutin dışı”lıklar, iletişim azalması niçin bu kadar tedirgin ediyor?

Bir de iş hayatında herkes dışa dönük, sosyal arkadaş canlısı olmak zorundadır diye gizli kuralı kim koydu acaba?

Teşekkürler…
0
psmstc
(29.05.24)
Kötü niyet yok ki burada. Nen de bir iş arkadaşımı uzun süredir görmezsem sorarım nerelerdesin, her şey yolunda mı diye. İnsanız sonuçta kötü bişi olduysa, başında bir dert varsa duyarsız kalmak istemem. Ki ben de sosyal ve arkadaş canlısı biri değilim.
0
playing star again
(29.05.24)
Çoğunlukla nezaketen söylenen içi boş laflar bunlar. Ben de otomatik cevap veriyorum: "Ayy haklısınız bu aralar hiç denk gelmiyoruz. x ile çok meşgulüm, yoruluyorum. Evden işe işten eve...Sizin de müsait olduğunuz bir zaman mutlaka görüşelim ama..."
0
gnosis
(29.05.24)
Görüşemiyoruz ya nerelerdesin diye sormaları tedirgin oldukları anlamına gelmiyordur bence. Bir süredir görüşmediğiniz biriyle konuşacak şeyiniz azalmıştır, kalıp olarak böyle bir şeyler dersiniz.

Aranızdaki yakınlığa göre siz de ister konuyu anlatırsınız, isterseniz de "evet ya bi ara bakalım" falan der geçersiniz.

Normal olan bu zaten, bir süredir insanlardan uzaklaştıysanız insanların bunun farkında olması iyi bir şey. 20-25 gün diyorsunuz. Bu dikkat çekecek bir süre. 3-5 gün sonra hemen damlıyor olsalar bi nefes aldırmıyorlar diyebilirsiniz belki ama 1 ay olmuş nerdeyse.

İnsanları da anlamak lazım. Kimi sizin gibi ilişilmek istemez, kimi de "bak hiç sormadılar bile" der. Hayatın akışı içerisinde böyle bir orta yol mecbur oluşuyor işte. 20-25 gün bence yeterli bir süre olmuş.
0
akhenaten
(29.05.24)
öylesine söylenmiş bir söz oldugunu düşünüyorum ben de. uzun süre görmediğin kişiye böyle dersin.

ama diğer söylediklerinize katılıyorum. iş hayatında herkes dışa dönük olmak zorunda gibi davranılıyor. eğer dışa dönük değilse kesin bizi beğenmiyor diye düşünüyorlar.

geçenlerde bir duyuru vardı. duyurudan birisine üst yönetimden eleştiri gelmişti. işleri yoğunken kimseyle sosyalleşmiyor diye :)
0
abelardo
(29.05.24)
(3)

Canva Alternatifi Offline Çalışan Program ne kullanabilirim?

vaveylababa
Selam.Çalıştığım şirketin verilerini de içeren sunumlar hazırlıyorum, Canva çok da güzel işimi görüyor ancak veri gizliliği vırt zırt derken bunu offline çözmemin daha iyi olduğunu söylediler. Bu tarz kullanımı basit ne kullanabilirim? Office programları arasında böyle sunum hazırlayıp PDF olarak çı
Selam.

Çalıştığım şirketin verilerini de içeren sunumlar hazırlıyorum, Canva çok da güzel işimi görüyor ancak veri gizliliği vırt zırt derken bunu offline çözmemin daha iyi olduğunu söylediler. Bu tarz kullanımı basit ne kullanabilirim? Office programları arasında böyle sunum hazırlayıp PDF olarak çıktı alacağım bir program var mı (a4 boyutunda)?

Bilgi ve deneyimlerinizi bekliyorum.
Saygılar.
0
vaveylababa
(22.05.24)
Power point'te slide boyutu ayarlanıyor diye biliyorum. Pdf olarak kaydedip çıktı alabilirsiniz.
0
playing star again
(22.05.24)
playing star again
(22.05.24)
şu an bulduğum çözüm; canva'dan pptx çıktı alıp onu devam ettirmek. hizalama yönlendirmeleri canva kadar iyi değil. onunla ilgili ppt'de bir ayar yapılabiliyor mu ona bakacağım bir de.
0
🌸vaveylababa
(22.05.24)
(22)

Bebeklerin yemek yemesinden tiksinmek

Gradient_tabanlı_mor
Kendim de hamile olmam dolayısıyla sosyal medyada karşıma sürekli bebek çocuk videoları çıkıyor. Bunların da yemek yeme videoları beni aşırı tiksindiriyor. Eskiden beri sevmem. Hiç de sevimli değil. Bunu siz de iğrenç buluyor musunuz? Acaba daha düzgün yemek yedirilemez mi bebeğe/çocuğa? Ağzı burnu
Kendim de hamile olmam dolayısıyla sosyal medyada karşıma sürekli bebek çocuk videoları çıkıyor. Bunların da yemek yeme videoları beni aşırı tiksindiriyor. Eskiden beri sevmem. Hiç de sevimli değil.
Bunu siz de iğrenç buluyor musunuz?

Acaba daha düzgün yemek yedirilemez mi bebeğe/çocuğa? Ağzı burnu bulaşık vıcık vıcık her yere bulaşmış filan. Niye düzgün yedirmiyorlar veya peçeteyle silmiyorlar?
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
Ben tiksinmiyorum. Ne kadar düzgün yedirirsen yedir bebek tükürebiliyor, kusabiliyor. Peçeteyle siliyorlar, yine de çıkartabiliyor.
0
rock n roll
(21.05.24)
Çocukların belli bir miktar dağınıklık ve pislikle barışık olması gerekiyor. Her kaşıktan sonra yüzünü sildiğinizde çok rahatsız oluyorlar, oysa yemek yemeyi keyifli bir deneyim olarak yaşaması gerekiyor yiyecekle sağlıklı bir ilişki kurabilmesi için. Ayrıca kokuları, dokuları yemeğe dokunarak, biraz atarak, koklayarak öğreniyorlar. Özetle bu "insan olma" deneyiminin bir parçası.

Tabi ki bu her yeri, kafası, bacakları yemek olsun öyle yesin demek değil. Sadece belli bir mihtar rahatlık onların keşifleri için gerekli.
0
fotrsapka
(21.05.24)
@fotrsapka, ya tamam rahat olsunlar da sevimliymiş gibi paylaşılmasın o zaman sosyal medyada. Zira iğrenç :D
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
%90'ı sevimli değil. Hatta canlısı, videodan kötü ama tiksinmiyorum. Hamile olduğun için tiksiniyor olabilirsin. Uzmanları daha iyi açıklar. Doğurduğunda bebek yedirme videoları ile fenomen olduğunu görmeyelim sonra. Ahahq
0
nawar
(21.05.24)
@nawar hamilelik öncesi de tiksiniyordum. döke saça yemek yenmesi beni mahvediyor. doğurunca umarım düzgün yemek yer çocuğum :(
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
Bana sevimli geliyor. Düşünürseniz de iğrenç değil. Yenecek kadar temiz bir şeyin yanağınıza, burnunuza değmesinde hijyen açısından bir sıkıntı yok.
Bebeğinizin gelmesiyle belki sizin de konuya bakış açınız değişir.

Çocuğun düzgün yemek yemesini beklemek biraz hayalcilik olur. Aylar boyunca ne yaptığında kolunun hareket ettiğini, ne yaptığında hareket etmediğini anlamaya çalışıyor bebek. 6. ay civarında başlıyor anne sütü dışındaki besinleri yemeye.
0
michael_knight
(21.05.24)
Valla bana baya net sevimli geliyor :D
0
akhenaten
(21.05.24)
Başlığı okur okumaz midem bulandı. Yıllardır yemek yiyen bebeklerin sevimli olmadığını toplum baskısı yüzünden dillendiremiyorum. Gerçekten mide bulandırıcı.
0
ruhen hastayim ben
(21.05.24)
Seni rahatsız eden şeyi çocukluktan getirdiğin çok belli, terapi almazsan aynısını çocuğa da geçirirsin. Sevmezsin normal de iğrenç bulmak çok sağlıklı değil bence.
0
hasmetizm 2046
(21.05.24)
sevimli buluyorum.

anne baba yedirirken her kaşıktan sonra silmelerinden bahsediyorsanız hem çok vakit harcar hem de peçete yetişmez. ayrıca sık sık silmek hassas tenlerini tahriş eder. bir kaşık sonra tekrar sileceksek silmenin manası yok.
bebeklerin kendilerinin yemesinden bahsediyorsak belli bir aydan sonra döke saça da olsa kendi başlarına yemeyi öğrenmeleri gerekiyor, motor becerilerin gelişmesi önemli.
0
hrskrs
(21.05.24)
ben de çok iğrenç buluyorum ama ben bebekleri ve küçük çocukların kendilerini de sevimli bulmuyorum :) kendimi bildim bileli de çocuk sahibi olmayı istemiyorum. Ben çok da küçük yaşta değilken kardeşim doğdu ve o bebekken de çok muhatap olmuyodum :d şimdi koca kız oldu üniversiteye geçecek neredeyse aramız çok iyi

edit: ben yemekle ilgili şeylerden çok tiksinirim ama o da var. Kan, hastalık vs yani çok takmam gore olayı pek etkilemez beni ama ıslak ekmek, alakasız yemeklerin birbirine karıştırılması falan direkt midemi kaldırır. Ünide bk, mcdonalds gibi yerlerde yemek yedikten sonra bi arkadaşım masada kalan patates, kola, soslar ve bi yerde karıştırıyodu sıkıntıdan öyle sohbet ederken iş olsun diye. Bi gün baya şiddetli tepki göstermiştim yapma şunu midem bulanıyor diye sdjjsd

Yani döke saça, salyalı yemek yeme olayı zaten bana ters
0
nundu
(21.05.24)
Ben huylu biri olmama rağmen bundan tiksinmem. Çocuk işte motor becerileri henüz gelişmediği için ağzını tam tutturamıyor, tükürüyor, eline yüzüne bulaştırıyor. Bunu yapmadan düzgün yemeyi öğrenemez, üstünü batıracak, rahatsız olacak ve düzgün yemeyi öğrenecek.
0
playing star again
(21.05.24)
İğrenç falan değil alış yani durmadan kusacak o bebek
0
Tina
(21.05.24)
olaca çocuğun için tehlikeli bir düşünce bu.psikiyatriste görün.
bebeklerin hiç bir şeyi çirkin olamaz.
0
deepex
(21.05.24)
iğrenç gelmiyor bana
0
basond
(21.05.24)
@deepex, yok bir de hastaneye yatayım istersen. Ne kadar abarttın. Alt tarafı pis görüntü sevmiyorum.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
Yemek yemeleri ne ki :)
Öyle yemek yemeleri taa kaç ay sonra. O zamana kadar milyon defa kusacak, ağzını 100 defa silsen de bir şekilde her yeri kusmuk olacak. Sonra o alt açılacak, poposu temizlenecek, hele bir de erkekse alt açılınca her yere işeme riski olacak.
Kısacası yemek yenecek duruma gelesiye kadar geçirdiklerinden o zamana kadar o duruma çoktan alışmış olacaksın. Gözün görmeyecek bile ve hatta sana çok normal ve temiz gelecek.
0
yeninesiltupcu
(21.05.24)
@yeninesiltupcu evet muhtemelen kendi çocuğumdan tiksinmem. Ama başka bebeklerden tiksinmeye devam ederim :))
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
bizimki doğunca hemen kraliyet akademisine gönderdik.
şu an yemek adabı konusunda şu noktada;
www.youtube.com
0
elorelia
(22.05.24)
Bebeğe yemek yedirirken bulaşır, bunun bulaşmama gibi bir yolu yok. Her bulaştığında da silemezsin çünkü ciltleri çok hassas, kağıt veya bez ne ile silersen sil tekrarlandıkça tahriş eder. O yüzden yeme işlemi bitince silinir temizlenir.
0
curukturpkokusu
(22.05.24)
beni de tiksindiriyor. o cake smash fotoğrafları falan var ya, hayatımda o kadar iğrendiğim başka az şey vardır.
annem de tiksinir.
bebekleri çok seviyorum ama yemekle oynamalarından, bunu da sevimli gibi gösterilmesinden aşırı nefret ediyorum.
burada iddia edildiği gibi bebeğin kusması ya da altını açmak gibi şeyler tiksindirmiyor. ama yemeğin böyle oyuncak edilmesine dayanamıyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.05.24)
sen düzgün yedirirsin, tiksindiğin çocuk gördüğünde de (bu da nasıl vicdansa), bakmazsın olur biter. sanki kucağında yiyorlar. kendi çocuğuna verirsin 3 yaşında eline çatalı bıçağı, yanına ıslak mendili, yaslanırsın arkana. mis gibi.
0
numlock
(28.05.24)
(5)

sevgilisi olan bakışır mı?

alkinoos
ahali kalabalık bir kamu kurumunda çalışıyorum. bazen denk geliyor ya da çalışanlar da anlatıyor, erkekleri söylememe gerek yok, evli ya da nişanlı kadınların biri ile bakıştıklarına kesiştiklerine şahit oluyorum, sadece bakışmak ama flört vb bir durum yok.kimseyi yargılamıyorum herkesin kendi hayat
ahali kalabalık bir kamu kurumunda çalışıyorum. bazen denk geliyor ya da çalışanlar da anlatıyor, erkekleri söylememe gerek yok, evli ya da nişanlı kadınların biri ile bakıştıklarına kesiştiklerine şahit oluyorum, sadece bakışmak ama flört vb bir durum yok.

kimseyi yargılamıyorum herkesin kendi hayatı, ilişkilerden anlamam, hayatında ciddi biri olanlarda bu durum oluyor mu? ciddi biri varken başkasından etkilenmek oluyor mu? diğer bir sorum bu durum normal
0
alkinoos
(20.05.24)
Normal değil, oluyor
0
olaylar olaylar
(21.05.24)
Herkes tahtaya baksın, arka sıra sessiz ol!!!

Spor salonları da böyle herkes birbirine bakıyor, korkuyorum bazen orgy çıkacak diye.
0
hasmetizm 2046
(21.05.24)
Şaka bir yana sen de herkesi izleyip takip ediyor olduğunun farkında mısın? Diğerlerinin bakışından farkı nedir? Düşüncelerin mi?
0
hasmetizm 2046
(21.05.24)
sorunun bakis acisi belirtilen gercekten daha ürkütücü. bakar bakar ne var bunda?
0
ala09
(21.05.24)
Ay bakışmamın niyetini nereden biliyorsunuz? Ben de gayri ihtiyari bakarım bazen insanlara, kadın erkek fark etmeksizin. Ki iş yerindeki erkek iş arkdaşlarımızla da oturup sohbet ederiz çay kahve içeriz, bunda ne var? Her bakma flört mü oluyor?
0
playing star again
(21.05.24)
(11)

Eurovision Türkiye'de yapılsa altından kalabilir miyiz?

biseysorcaktim
Velev ki seneye Türkiye eurovision'a katıldı ve kazandı. 2026'da türkiye'de yapılacak olsun. anlık 150milyon kişinin izlediği, 30 ülkeden katılımcıların olduğu ve bir çok farklı kanalda aynı anda yayınlanan bu organizasyonun altından kalkabilir miyiz? 2004 için bile koşullara uygun iki yer varmış. b
Velev ki seneye Türkiye eurovision'a katıldı ve kazandı. 2026'da türkiye'de yapılacak olsun.

anlık 150milyon kişinin izlediği, 30 ülkeden katılımcıların olduğu ve bir çok farklı kanalda aynı anda yayınlanan bu organizasyonun altından kalkabilir miyiz? 2004 için bile koşullara uygun iki yer varmış. biri 14bin, diğeri 7bin kapasiteli. yarışmanın yapıldığı abdi ipekçi yıllar önce yıkıldı. büyük bir salon bulunur da, ebu'nun koşulları sağlanır mı emin olamadım.

uzun süredir yarışmayı takip etmesem de, 2004'ten beri çok şey değişti. sahneler çok büyük, her yer ekran, yarışmacı ülkeler şarkı değil şov ve sahne tasarımları ile önplana çıkıyor. cevaplar için teşekkürler.

çok büyük bir organizasyon. açıkçası artık bu yarışmayı çok saçma buluyorum. yarışmanın kendisinden ziyade organizasyonun karmaşıklığı daha heyecan verici bence.

olaya teknik açıdan yaklaşıyorum. 2004 yılındaki yarışma öncesi haberlerde bahsedilmişti; abdi ipekçi salonunda "300 km kablo kullanıldı" şeklinde bir haber hatırlıyorum. o zamandan beri şartlar daha da arttı sanırım.


edit: teknik altyapıyı evsahibi ülke sağlar şeklinde düşünmüştüm. yönetim, reji, kamera, zamanlama ve iletişim altyapısı gibi şeyler. muhtemelen hali hazırda organizasyon ekibi var ve onların desteği/yönetimi çerçevesinde ilerliyor. sorumu geri alıyorum.
0
biseysorcaktim
(19.05.24)
Evet çok karmaşık, çok sıkı timing gerektiriyor mesela bu seneki nemo’nun platformu gibi yenilikçi işler de var. Ama altından kalkılır teknik konuların, köklü bir organizasyon sonuçta. Türkiye’deki asıl sıkıntı güvenlik, dostluk ortamını sağlayabilmek olur.
0
sibertenik
(19.05.24)
iste oscar ister Eurovizyon ister nobel ödülleri vs olsun hepsinin altından bir inanç, ideoloji yatar.
Özellikle yahudilikten ve ezoterik yapılardan uzak şeyler de değildir bu verilen ödüller.

Bunların temellerine ve bir de Türkiye'nin Filistin tutumuna bakılırsa bu tür organizasyonları tasarlayanların Türkiye'yi seçmelerine ben ihtimal vermiyorum.
Gerekte yok.

Değil yurt dışı ödülleri Türkiye içinde bile, isim vermeyelim ama bazı verilen ödüller ve alanlar aynı zihniyete sahip ve halkın gerçeklerinden ve kültüründen uzak kişilerdir.

Pahalılıkmış, doğuda asker şehit veriyormuşuz, çeşitli sosyal sorunlarımız varmış vs. asla bu kimselerin umrunda değil.

Hal böyleyken siyonizmin etkisini siyasi alanda oldukça hisettirdiği batı ülkelerinde bile filistin'de yaşanan insani acılara verilen tepki üniversitelerin akademisyenlerini tutuklamaya kadar varmışken,
bizde akademi, sanat, spor, sosyete vs elit kesmin hemen her alanında beklenen ölçüde tepki bir ses yok.

Organizasyon karmaşık değil onlar düzeni bir şekilde kurmuş biz hemen anlayamıyoruz belki..
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Eurovisionu asiri abartmissin bence. Duyuruyu okudugumda ne oldugunu bilmesem olimpiyatlar ayarinda bir sey sanirdim. Dunyada cok kucuk bir kesimin onemsedigi bir sey, kimseninin de mukemmel olmasini bekledigi bir sey degil. Bir de kac kanalda yayinlandiginin falan organizasyonu duzenleyebilmekle ne alakasi var ki? Neyse, Turkiye rahat yapar.
0
hot potato
(19.05.24)
Ne açıdan sorduğunuza bağlı.

Teknik olarak altından kalkılır neden kalkılmasın? Buna kafa yormak bile lüzumsuz bence. Yer de bulunur, organizasyon da yapılır. Sizin sorunuz daha çok bunla ilgiliydi galiba. Hiç sorun olmaz.

Ancak kültürel olarak altından kalkamayız. Farkında mısınız bilmiyorum ama basit konser ve festivaller bile tuhaf gerekçelerle engellendi geçtiğimiz yıl. Sizse Eurovision'dan bahsediyorsunuz. Kaç tane siyasi ve sosyal problem çıkar hiç düşündünüz mü :D Yani nereden başlasam ki... Eurovisiona katılmamamızın tek sebebi bu tür konular zaten. Yoksa siz gerçekten "hep komşular birbirine yüksek oy veriyor hakkımız yeniyor" diye mi katılmadığımıza inanıyorsunuz?
0
akhenaten
(19.05.24)
Yapilamayacak bir şey değil öncelikle ben de kolayca hazirlanabilecegini düşünüyorum her seyin bunda bir sorun yok.

Yarışmanin alt yapısını kaldırabilmek ayrı bir şey tam anlamıyla ev sahibi olmak ayrı bir şey.

Fakat İstanbul buna hiç uygun değil, bir kere cok kalabalık ve tehlikeli bir şehir. Milyonlarca üçüncü dünya ülkesinden gelen mülteci, bir o kadar da kayıtsız insan var. Biz Avrupa'dan gelen insanları doğru düzgün agirlayamayiz, başlarına türlü şey gelir, 20 sene önceki Türkiye değil çünkü. Ayrıca çok çirkin, çok kötü sehirlesmis bir şehir. Geniş caddelerimiz yok, parklarimiz yok, insanların oturup sokaklarda içkisini yudumlamasi mesela imkansız. Çıkacak yaygarayi hayal edemiyorum bile.

Umarım Türkiye akp gidene kadar katılmaz, katılsa bile kazanamaz inşallah. Hoş hicbir Avrupa ülkesinin bu anlattığım sebeplerle Türkiye'nin kazanmasını isteyecegini de sanmıyorum.

Allah'ın küçücük malmosu bile aşırı derecede ferah, yeşil bir şehir.
0
sanguine
(19.05.24)
Eurovision'u yıllardır sene kaçırmadan izlerim. Son 10 seneyi yarışmanın iyice büyüdüğü ve prodüksiyonun arttığı dönem olarak düşünürsek; bu süreçte Kiev ve Lizbon gibi ufak ve ekonomik olarak çok da iyi durumda olmayan şehirler düzenledi. Lizbon'un sahnesi eleştirilmişti mesela ama kendine has bi yapısı vardı. Sonra 2022'de Torino düzenledi ki İtalyanın sanayi başkenti ve muhtemelen en kötü ev sahipliklerinden birini yaptı.

Zaten yarışmayı İsveçli ekip düzenliyor. Hizmet satın alımı gibi dönüyor iş yani sahne tasarımından prodüksiyona, canlı yayın yönetmenliğinden teknik işlere neredeyse tüm organizasyon İsveçlilere veriliyor hemen her sene. Sen parayı verirsen her şekilde yapılır ki bir Eurovision düzenleme parası öyle atla deve de değil.

İsveç'te yarışma çok iyi oluyor çünkü adamlar Eurovision'u çok sevip ciddiye alıyorlar. Kendi Eurovision şarkılarını seçmek için yıllık düzenledikleri melodifestivalen yarışması da neredeyse Eurovision kadar büyük bir olay.

İşin politik, kültürel vs kısımlarını tartışmaya gerek görmüyorum. 2004'te düzenlediğimizde Sertab Erener iki şarkı söyledi. İlki Everyway That I Can'di ve sahnede zenne dansçılar vardı. Sonraki şarkısında da semazenler dans etti. O dönemde kimse de bu ne rezalet demedi. Konjonktür değişirse ülkedeki buna bakış açısı değişir merak etmeyin. Sırbistan, Rusya, Azerbaycan gibi ülkeler çok mu lgbt destekleyen ülkeler? Hepsi Eurovision düzenledi sonuçta. Bence gereksiz tartışılan bir konu bu.

@diyecevapladı büyük resmi görmüş tabii ona diyecek bi şey yok(!)
0
nundu
(19.05.24)
Teknik olarak çok rahat altından kalkarız. Hatta İsrail'de terör tehdidi, Ukrayna'da savaş olduğu için oraları geçiyorum ama kalan her yer altından kalkar. Abartılacak bir şey göremiyorum ben. Zaten şartları ve nasıl ilerleyeceği belli olan bir program. Dijital alt yapısı da ortası. Tamamen bizim ya da ev sahibi ülkenin kontrolünde olan bir konu değil.

Yarışma kısmının altından kalkamayız ama orası kesin.
0
nawar
(19.05.24)
türkiye eurovisiondan kat kat büyük organizasyonları başarıyla yaptı. bunların yanında eurovision neki?
misal türkiye turu bundan daha zorlu bir organizasyon. 25-30 takım, bunların en az 6 bisikletçisi, ayrıca teknikerleri, doktoru, antrenörü. her gün farklı bir şehirde. devamlı hareket halindeki bir organizasyon ekibi. ayrıca son gün izmirden istanbula bütün ekiplerin sevki. uzar gider.
0
my fault
(19.05.24)
Yapar tabi yahu, gayet iyi yapar hem de. Türkiye'yi bu kadar da küçük görmemek lazım. 80 milyonluk ülke, too big to fail derler ya biraz öyle. Yukarıda da denmiş Türkiye'den daha küçük ülkeler İstanbul'dan daha küçük şehirler host etti bu organizasyonu çok defa. Ki biz de ettik zaten. Üstelik EU da bu işin organizasyonu ile ilgileniyor, her işi bizim üstümüze atıp gidecek halleri yok. Sonuçta EU, eminim bu organizasyon için de bin tane standartları vardır yol gösterici. Bu ülkede bir potansiyel var, istesek pek çok şeyi yaparız, genç ve dinamik bir nüfusumuz var.
0
playing star again
(19.05.24)
Daha önce sayısız uluslararası etkinliğe ev sahipliği yaptık her türlü altyapımız var neden altından kalkamayalım ki? Üstelik bu etkinliklerin yapıldığı ülkeler altyapı bakımından bizden çok daha geride.
0
doharkoman
(19.05.24)
Salonla ilgili de, çok desteklemesem de, Baküde düzenleneceği belli olduktan sonra inşaata başladılar 2011'de; 2012 Mayısında yarışmayı orda düzenlediler. İstanbul 2027 Avrupa oyunlarını düzenleyecek, 2036 olimpiyatlarına da aday. Orada da kullanılacak çok amaçlı bir salon yapılır yani gerekirse ki İstanbul'da şu anda da yapacak bi yer bulunur sıkıntı olmaz
0
nundu
(19.05.24)
(11)

Hayatınızda kazandığınız en kolay para neydi?

sekizdokuzon
Merhabalar. Sene başından beri online eğitim veren bir şirketle çalışıyorum. Bir ay öncesine kadar YouTube kanallarında online dersler veriyordum, sonrasında video edit işlerinde yardımcı olmaya başladım. Branşımla alakalı çekilen videoları alt başlıklarına göre ayırıyorum ve dört videonun editi içi
Merhabalar. Sene başından beri online eğitim veren bir şirketle çalışıyorum. Bir ay öncesine kadar YouTube kanallarında online dersler veriyordum, sonrasında video edit işlerinde yardımcı olmaya başladım. Branşımla alakalı çekilen videoları alt başlıklarına göre ayırıyorum ve dört videonun editi için yaklaşık 1000 TL alıyorum. Bana göre, benim sektörümde bayağı kolay para klasmanında bir uğraş bu. Vicdanım sizlamiyor ama kendimi çok zorlamadan, erken kalkmadan, hoşlanmadığım insanlarla iletişim kurmaya çalışmadan hayatımı idame ettirecek kadar kazanıyorum ve bu beni inanılmaz hafifletiyor.

Siz en son ne zaman, hangi işi yaparken böyle hissettiniz? Ne kadar sürdü?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(18.05.24)
Ekim ortasında şirkete girip ciddi bir miktar yıllık performans primi aldım.
0
gabe h coud
(18.05.24)
zamanında çalıştığım bir şirkette 1-2 saat uğraşarak yaptığım ciddiye almadığım bir iş kategorisini, aynı sektörde freelancer çalışan bir arkadaşım benden müşterisi için istemişti, faturasını kendi adıma keserim parayı sana atarım demişti öyle anlaştık. yine 1-2 saat uğraştım ve o zamanın parasıyla maaşımın yarısından fazlasını almıştım.
0
nahtoderfahrung
(18.05.24)
2021'de epey büyük bir şirketin kurum içi eğitim videolarının metinlerini düzeltip 1-2 saatimi alan her metin paketi için 2000 lira alıyordum. Çok az işe çok iyi paraydı, işi yapan esas arkadaşın şirketle arası bozulunca benim de bozulmuş sayıldı :)
0
kobuzchu kiz
(18.05.24)
Kepçenin çalışmasını izlemek için para aldım. Tek işim buydu, oturup kepçenin kazı yapmasını izledim. Bence bu oyunu ben kazandım :D
0
akhenaten
(18.05.24)
15 senelik çıkamadığım izin paralarını s. s. vermeleri. su gibi geldi.
0
evimin paspasi
(18.05.24)
ortaokuldaydım. ben bu liseye giriş sınavına 2008'de girdim. o yüzden o aralık olmalı.

çok zengin bir arkadaşım vardı. kız ingilizce dönem ödevi tarzı bir şey için benden yardım istemişti, para da veririm demişti. uğraşmak istemediğim için uçuk bir meblağ sallamıştım, çok normal bir miktarmış gibi "tamam" demişti. yaptığım iş bir saat bile sürmemiştir. ingilizceyle arası iyi olmayan bir ortaokul öğrencisi için sıkıcı bir ödevden fazlası değildi. ben ingilizceyi hem seviyordum hem de iyiydi yani, çat çat üzerinde bile durmadan bitirdim.

yanlış hatırlamıyorsam 100 lira vermişti. şimdi baktım 2008'de asgari ücret 608 liraymış ki bu dediğim olayın 2007'de gerçekleşmiş olması daha muhtemel, sınav senesinde kimse öyle ödevle filan uğraşmıyordu çünkü. onu da geçtim yaşım 13 filan.
0
mark greg sputnik
(18.05.24)
1- bir roman çevirimi kitap basıldıktan birkaç sene sonra başka bir yayınevi almak istemişti. böylece bir çeviriyi iki yayınevine satmıştım. ikincinin parası havadan gelmişti.
2- spotify'da popüler olan bir listeme ücretle şarkı kabülü yapıyordum. bir dönem usd üzerinden güzel para kazandım. hala az çok geliyor bir şeyler.
3- pena'da entry'mi video yaparken ekşi sözlük para vermişti :)
0
sir gawain
(18.05.24)
banka promosyonu bence asiri havadan gelen bir para. online seminer izleyince full ek ders yatmasi da hakkindan fazla bi gelir. ama en cok bitcoinden kazanmisimdir o tatli donemde
0
ala09
(18.05.24)
Pandemide bir açıkhava avmsinden aylığı 3 bin TL'ye stand tuttum. 500 TL sini peşin verdim. 4 bin TL'lik de ürün koydum. Açıkhava avmsi olduğu için pandemide ve ardından çok iş yaptı. 350 bin TL ye yüzde 30 hisse vererek yatırımcı aldım. Bir sene sonra bir sene boyunca kazandığı 700-800 bin TL haricinde 1 milyon TL vererek hissesini geri verdim. Şimdi 4.5 sene sonunda 5 milyon TL'ye tamamını satıyorum. Stand zamanla mini dükkana donustu ama yılda 20 milyon ziyaretçinin geldiği bir yerin girisinde olmanın ve pandemide risk alıp tutmanın karşılığını misliyle aldım. 4.5 yıl boyunca kazanıp harcadigim paralardan hiç bahsetmiyorum. Kolay değildi çok yorucuydu ama aşırı karlı bir iş firsatiydi.
0
alimcgraw
(19.05.24)
Altcoinlerin birinden bir gecede araba parası aldım, tamamen şansına oldu.
0
mirty
(19.05.24)
Toplamda bir ya da iki saatimi alan, bazı metinleri birkaç kritere göre değerlendirme işi vardı, yaptığım işler arasında belki de en kolayı ve saat bazında en çok kazandıranıydı. Toplam iş için 3500 tl civarı almıştım iki yıl önce. Bir daha da gelmedi öyle bir iş:((
0
playing star again
(19.05.24)
(6)

bebek arabalı kişilerin metroda asansör kullanması gerekmez mi?

nic cage
buna dair bir kural, uygulama falan yazıyor mu bir yerlerde? hem onlar için hem de diğer insanlar için daha güvenli geliyor bu bana ama arabayla yürüyen merdiven kullanıyorlar. tutamayıp bi devrilse geçmiş olsun, sakatlık ölüm her türlü sonuç mümkün. gelişmiş ülkelerde de böyle mi acaba?
buna dair bir kural, uygulama falan yazıyor mu bir yerlerde? hem onlar için hem de diğer insanlar için daha güvenli geliyor bu bana ama arabayla yürüyen merdiven kullanıyorlar. tutamayıp bi devrilse geçmiş olsun, sakatlık ölüm her türlü sonuç mümkün. gelişmiş ülkelerde de böyle mi acaba?
0
nic cage
(16.05.24)
Aslında senin dediğin doğru. Yürüyen merdivenden indirip çıkarıyorlar aklım çıkıyor. Otobüste, dolmuşta da böyle. Ama otobüs ve dolmuşta ebeveynlerin hatası yok. Rampa olması lazım. Anne ve babayla beraber yolcular hep birlikte bebek arabasını sırtlayıp öyle bindirip, indiriyorlar.
0
rock n roll
(16.05.24)
bu dedigin 2,3 milyonluk avrupa sehri icin mantikli. ama 20 kusur milyon yasiyor bu sehirde. heryerde kuyruk. bi sekilde herkes o an kendisine uygun olan opsiyona yonleniyor.
0
buenosdias
(16.05.24)
Aslında bebek arabalarının yürüyen merdivenleri kullanması yasak ama burası Türkiye kurallar uygulanmıyor.

Adam öldürme, yaralama, dolandırıcılık, iş hukuki gibi bazı alanlarda kanun uygulanıyor ama özellikle sokaktaki düzenle ilgili kuralların çoğu uygulanmıyor.

O bebek arabası o metroya ulaşana kadar kaç tane kaldırıma park eden arabadan, kaldırıma ürün koyan esnaftan, yol verilmeyen yaya geçidinden, yürürken sigara içen insandan, hoparlörle domates satan satıcıdan, kaldırımdan giden motorsikletten kendini koruyarak geldi. Onlarca kanunsuzluğun içinden geçtikten sonra cezası olmayan bu basit kurala uymamaları çok normal.
0
michael_knight
(16.05.24)
Gerekiyor, onun için birçok yerde yürüyen merdivenler önünde engeller var aslında.
0
akhenaten
(16.05.24)
Bir kere avm'de yürüyen merdivendeyken (bant da olabilir tam emşn değişim ama eğimli bantlardan) inilen kısımdaki metallere bebek arabasının tekerlekleri sıkışmıştı. Çok korkunçtu ama allahtan bir şey olmadı, çekip çıkardılar. Tabi onlar çıkarana kadar arkadan gelen insanlar önde birikmeye ve sıkışmaya başladı, bir süre daha çıkaramasalardı hepimiz üst üste düşecektik. Kesinlikle asansör kullanmaları lazım.
0
playing star again
(16.05.24)
maalesef insanların birbirine saygısı yok, bebek arabası ile asansörde binmesi çok zor (tecrübe ile sabit) gençler 1 kat için bile asansör kullanıyor; ihtiyaç sahiplerine sıra gelmiyor
0
sweetoffice
(16.05.24)
(4)

Eldiveni dokunmatik hale getirme

ananiyimioguz
Yazlık eldivenimde var ama kışlık eldivenimde yok.İşaret parmağının ucuna ne takılıyor da telefon ekranı onu algılayabiliyor?Ekranlar elektrik yükleriyle veya ısıya duyarlı çalışıyor.Ama nasıl bir yöntem veya malzeme kullanıyorlar bilmiyorum.Önereceğiniz bir kumaş parçası, aparat, silikon, sticker v
Yazlık eldivenimde var ama kışlık eldivenimde yok.

İşaret parmağının ucuna ne takılıyor da telefon ekranı onu algılayabiliyor?

Ekranlar elektrik yükleriyle veya ısıya duyarlı çalışıyor.

Ama nasıl bir yöntem veya malzeme kullanıyorlar bilmiyorum.

Önereceğiniz bir kumaş parçası, aparat, silikon, sticker vs. var mı?

Bir girişim buldum nanotips diye bir oje çıkarmışlar, onu sürünce oluyormuş ama ülkemizde bulamadım.

Pratik ne yapabilirim?
0
ananiyimioguz
(13.05.24)
Decathlon’da dokunmatik eldivenler satiliyor, direkt ona baksan?
0
mor oje
(13.05.24)
www.hanvosafety.com:~:text=Sewing%20conductive%20thread%20onto%20the,your%20device%20or%20a%20stylus.

Belki denenir.
0
playing star again
(13.05.24)
Motor eldiveni kastediyorsunuz diye varsayıyorum.
www.youtube.com
Eldivenin parmak uçları iğne iplik geçirebileceğiniz gibiyse iletken ip alarak şu videodaki ilk yöntemi kullanabilirsiniz sanırım. İletken iplik diye arayınca Trendyol'da, Amazon'da vs bulunuyor.
0
kobuzchu kiz
(13.05.24)
teşekkürler iletken iplik gayet pratik ve mantıklı geldi bir deneyeyim.

@ kobuzchu kiz, evet motor eldiveni olduğu için o seçenek uymuyor @ mor oje
0
🌸ananiyimioguz
(13.05.24)
(11)

Okuma Alışkanlığı kazandıran kitaplar

somon sosu
Okumayla arası çok olmayan ama bunu değiştirmek ve kitapları sevebilmek için okunması gereken kitaplar nelerdir?
Okumayla arası çok olmayan ama bunu değiştirmek ve kitapları sevebilmek için okunması gereken kitaplar nelerdir?
0
somon sosu
(13.05.24)
stefan zweig kitapları.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(13.05.24)
Herkes için farklı olsa gerek. Biyografiler benim çok hoşuma gidiyor.
Okumayla arası çok olmayan kişinin ilgisini çekebilecek birinin biyografisi olabilir.

Steve Jobs, üç büyüklerden sevdiği takımdan bir futbolcu, Escobar aklıma gelen örnekler.
0
michael_knight
(13.05.24)
Gerilim, fantastik kitapları tercih ederim ben.

Stefan king, Dan Brown, LOTR, Harry Potter serisi olarak okunabilir.

Dünya klasiklerinden başlamayın derim.
0
drako
(13.05.24)
Cep kitapları ile bu alışkanlık kazanılabilir.
0
diyecevaplandı
(13.05.24)
Emine ışınsu-çiçekler büyür. Okumaya niyet edip de tavsiye isteyen herkese sabit önerim. Hem doyurucudur hem ilgi çekici hem de çok rahat okunur. Bir kere alıştıktan sonra kervan yolda düzülüyor
0
kel aynak kusu
(13.05.24)
Bülbülü öldürmek
0
playing star again
(13.05.24)
bulbulu oldurmek -9999

bu amacla baslamistim. birak aliskanlik kazandirmayi olan hevesimi de kirdi. 30. sayfada afakanlar basmisti.
0
buenosdias
(13.05.24)
Herkes için farklı.
Benim soluksuz okuduklarim hep polisiye. Misal bosch serisi, soluksuz okuyorum. Bir de sandmanler, onlar da soluksuz gidiyor.
0
logisticsmanager
(13.05.24)
jean-louis fournier kitapları sevdirebilir, tavsiye ederim.
0
gule gule
(13.05.24)
herkes için farklı+
ben gerilim/korku okumayı seviyorum mesela ya da bilimkurgu. kafamı dağıtıyor.
en son “o başlattı/sian gilbert” okudum, pek de tavsiye etmiyorum biraz girly vibe’ı var ama ben hızlıca okudum.
0
deartheodosia
(14.05.24)
Okuma aliskanligi kazanmanin birinci kurali kindle ebook almaktir. Deli gibi okursunuz ve istediginiz kadar kitap tasirsiniz.

Kitap olarak frank mccourt angela'nin kulleri tavsiye ederim
0
Zetnikov
(14.05.24)
(2)

anneler günü için dikey şarjlı süpürge alıyorum farklı önerisi olan var mı?

ayseee
https://www.trendyol.com/heifer/procleanx-sarjli-kablosuz-dikey-supurge-p-808984762?boutiqueId=61&merchantId=421564evdeki temizleme aletleri bozuldu. anneme çiçek + bu makinadan alayım diyorum çok da anlamıyorum ama bütçem 5.000-7.000 arası bişey yarın bu ürünü almayı planlıyorum. ne diyorsunuz fark
www.trendyol.com

evdeki temizleme aletleri bozuldu. anneme çiçek + bu makinadan alayım diyorum çok da anlamıyorum ama bütçem 5.000-7.000 arası bişey yarın bu ürünü almayı planlıyorum. ne diyorsunuz farklı bir ürün önerisi olan var mıdır?
0
ayseee
(05.05.24)
Ben de bakıyorum aynı aralıkta bişi, şunu gördüm ty.gl

Daha bilindik marka ve daha çok yorum var.
0
playing star again
(05.05.24)
Bissel markasını da araştırmanızı öneririm.
0
ofelia
(06.05.24)
(6)

Ne okuyayım (AÖF veya YL)

nundu
2020'de tıp fakültesini bitirdikten sonra hep içimde kalan ve hem entelektüel ilgimin olduğu hem de belki ileride işime yarar diye düşündüğüm uluslararası ilişkiler bölümüne kayıt olmuştum anadolu üniversitesi aöf'te. Bu güz döneminde onu da bitirdim ve 28 senelik hayatımın öğrenci olmadığım en uzun
2020'de tıp fakültesini bitirdikten sonra hep içimde kalan ve hem entelektüel ilgimin olduğu hem de belki ileride işime yarar diye düşündüğüm uluslararası ilişkiler bölümüne kayıt olmuştum anadolu üniversitesi aöf'te. Bu güz döneminde onu da bitirdim ve 28 senelik hayatımın öğrenci olmadığım en uzun dönemini geçiriyorum ve elim ayağım titriyor öğrenimsizlikten :d

Düz bi klinik hekimlik yapılan bir bölümde değilim, akademi başta olmak üzere, sağlık bakanlığında ya da ilaç şirketleri gibi özel şirketlerde çalışmanın en olası kariyer senaryoları olduğu bir bölümde asistanlık yapıyorum. O yüzden hem kendimi eğleyecek hem de bi ihtimal özel sektörde ya da bürokraside ufak da olsa işe yarayabilecek bir bölüm olabilir. Ama kariyer dışında tamamen ilgi alanlarıma göre bir bölüm okumak da bir ihtimal tabii ki.

Mesela siyaset bilimi var ama uluslararası ilişkilerle çok ortak dersi olan bir bölüm ve aöf'te ortak ders saydırma olmuyor sanırım, bi de ekstradan 4 sene (hadi üstten ders falan alırım 3 sene olsun) buna zaman ayırmak mantıklı mı bilemedim. Siyasetle ilgilenmeyi çok seviyorum ve ileride siyasete atılma planlarım yok değil ama bunun için okumak mantıklı mı?

Anadolu aöf değil de İstanbul aöfte gazetecilik bölümü gözüme çarpmıştı. Oturup gazetecilik yapacak değilim ama gazetecilik lisans diplomasına sahip olma fikri ilgi çekici ve bölümdeki dersler de genelde çok keyifli duruyor. Tamamen hobi olarak okunabilir gibi.

onun dışında sağlık yöneticiliği lisans bölümü var yine anadolu aöf'te ama okuyan arkadaşlarım vardı daha önceden ve çok sıkıcı bir bölüm gibi geliyor bana. Onu okuyacağıma tezsiz yl yapabilirim benzer bir bölümde (tezli yl yapamıyorum şu an tıpta uzmanlık yaptığım için). Şu an bizim bölümdeki bir arkadaş o şekilde yl yapıyor sağlık/ilaç ekonomisiyle ilgili bir alanda.

Bu da bir seçenek ki özel sektörde de çok faydası olabilir. Ama ders yükü aöf'e göre daha ağır olur tabii. Aöf'te hiç çalışmayıp üç gün çıkmış bakarak 6-8 ders verebiliyodum da yl yapan arkadaşı görüyorum durmadan ders çalışıyor, sunum hazırlıyor. Gerçi keyif aldığım bir konu olursa yaparım tabii, boş zamanla ilgili çok sıkıntım yok. Aslında sağlık ekonomisinden ziyade sağlık politikaları gibi bir alan çok daha fazla ilgimi çekiyor, yurtdışında çok güzel doktora programları var health policy alanında ama Türkiye'de pek göremedim, olanlar da yine aöf'teki sağlık yönetimi lisans bölümü tadındaydı.

Son olarak tarih/sosyoloji/felsefe/görsel iletişim tasarımı gibi tamamen genel kültür ya da işletme/iktisat gibi bir tık daha kariyer bölümler de okuyabilirim ama şu aşamada pek ilgimi çekmiyorlar, belki ileride okurum :d

biraz uzun bir soru oldu, okuyan ve cevap verenlere teşekkür ederim.
0
nundu
(02.05.24)
merhaba,

aöf yerine mesela gerçek insanlarla tanışabileceğiniz, sohbet de edebileceğiniz hem de network kurabileceğiniz program, atölye, sertifika programı gibi şeyleri düşünmek nasıl olur? diyelim felsefeye ilgilisiniz, bulunduğunuz şehirdeki stk, dernek, vakıf ya d bireysel kurs, sertifika progrmı olbilir.
0
kullanıcı adı
(02.05.24)
@kullanıcı adı

Mesleğimle ilgili sertifika programlarına katılıyorum bazen online ya da kongre gibi farklı şehirlerde yüz yüze etkinliklere ama felsefe, tarih vs gibi "hobi" denebilecek bi alanda düzenli olarak gidip katılacağım etkinlikler pek benlik değil. Hobi için düzenli evden çıkıp ders dinlemeye bi yere gitmem muhtemelen :)
0
🌸nundu
(02.05.24)
@dissendium

MBA olabilir belki özel şirket için; akademide organik kimya kısmı bizi pek ilgilendirmiyor ya. Biz işin daha deney ya da klinik araştırma kısmındayız. Yani atıyorum hücre kültüründe ya da deney hayvanlarında yeni bir model öğrenmek ya da faz 1 klinik çalışma nasıl yapılır onu öğrenmek daha önemli, kimyasal kısmına çok girmiyoruz. İngilizcem de yeterli seviyede, iki sene önce ielts'te 8 almıştım 9 üzerinden. Hobi olarak başka bir dil öğrenilebilir belki.

@geveze yazar

Ben öğrencilik hissini seviyorum o açıdan hobi olarak bölüm okumaya hevesim var ama sosyalleşmek için ya da aktivite olsun diye hobi kursuna gitmek benlik değil ki zaten kendi var olan hobilerimle mutluyum. Bir de ellerin işlediği aktiviteler yapmaktan nefret ediyorum ya, beni rahatlatmaktan ziyade sinir stres sahibi yapar dikiş nakış falan :d
0
🌸nundu
(02.05.24)
yüksek lisans. örgün.
0
deartheodosia
(02.05.24)
Tıp fakültesi mezunu olduğunu yazan birisinin ''Ne okuyayım'' şeklide bir soru sorması tuhafıma gitti her neyse madem kendinizi geliştirmek istiyorsunuz benim size tavsiyem yabancı dil ve yazılım. Batı dili biliyorsanız (İngilizce yeterli) bir de doğu dili (Arapça, Rusça, Çince) öğrenin. Yazılım olarak Java'yı tavsiye ederim.
0
doharkoman
(02.05.24)
Lisans dersleri bile insanı bir noktadan sonra tatmin etmiyor zihinsel olarak, pek çok şey çok yüzeysel kalıyor. AÖF daha da meh bence. Zaten demişsiniz ki "üç gün çıkmış bakarak 6-8 ders verebiliyodum". Bu tip bir bilgi pek tatmin edici olmuyor. AÖf deneyimine benzer şekilde, yıllar önce bir ara ben kpss için birkaç hafta ders çalışmıştım ve o kadar sığ ve bağlamdan koparılmış bilgiler vardı ki, açıkcası gücüme gitmişti bu tip yüzeysel bilgilerle uğraşıyor olmak, sonra da bıraktım zaten.

Yüksek lisans dersleri zihinsel olarak daha doyurucu olur ama tezsiz programlar yine biraz mehh olabilir. Sizin yerinizde olsam kendi ilgimi çeken alanlarda okumalar yaparım derinlemesine, illa diploma şart değilse. Ki doktor olduktan sonra ilaç şirketine falan girecekseniz de kimsenin sizin diğer diplomalarınıza pek bakacağını düşünmüyorum (bu kesin bilgi değil ama educated guess diyelim). Formal bir eğitim belli bir yaştan sonra zaman kaybı öğrenmeyi öğrenmiş biri için. Kendiniz çok daha verimli şekilde sadece ilginizi çeken alanlara yönelebilirsiniz. Ama tabi amacınız öğrenmekse. Siyasete ilginiz vardı diye biliyorum, siyaset bilimi ile ilgili bu konuda yabancı kaynaklardan bir okuma listesi hazırlayarak çok güzel ilerleyebilirsiniz mesela. Yabancı iyi üni'lerin lisansüstü programlarındaki derslerin ders planına bakarak pek çok kaynak bulabilirsiniz.
0
playing star again
(04.05.24)
(5)

midsommar

Amaranta ursula
Selamlar,Tek başına korku ve gerilim filmi izleyemeyen biri için fazla mı gelir?İzleyenler spoiler vermeden korku ve gerilim içerme düzeyini 5 üzerinden puanlayabilir mi?Çok teşekkür ederim şimdiden cevaplar için.
Selamlar,

Tek başına korku ve gerilim filmi izleyemeyen biri için fazla mı gelir?
İzleyenler spoiler vermeden korku ve gerilim içerme düzeyini 5 üzerinden puanlayabilir mi?

Çok teşekkür ederim şimdiden cevaplar için.
0
Amaranta ursula
(30.03.24)
ben aksine bu türü sevdiğim için puan vermesem daha iyi olabilir bence ama tek başına kaldığında, karanlıkta vs. artık neyden korkuyosan orada aklına düşüp korkutacak bir film değil zaten. spoiler vermeden dediğin için herhangi küçük bir ayrıntı da söylemek istemiyorum. korku puanı vermiyim demiştim ama hadi benim için 1.5-2 filan. ama öyle korkutan bir film değil bence zaten genel olarak özetle, bence izleyebilirsin.
0
tepedeki psychedelic adam
(30.03.24)
Korku denmez ama belki bazi bazi rahatsiz edici denebilir. 2 falan
0
brkylmz
(30.03.24)
Kaynak yapayım, nereden izlenir bu film? gördüğüm kadarımile amazon tr'de yok yurt dışında olmasına rağmen.
0
playing star again
(30.03.24)
şöyle söyliyim amaranta; ben philosophy of a knife, salo or the 120 days of sodom, begotten, srpski film izlemiş adamım... midsommar'ı izlediğim gece yorganın altına gizlenmiştim.

letonyalı çok yakın bi arkadaşım var, onlarda da midsommar geleneği var. filmi izlemeden önce ona yazmıştım, bu gece izlicem diye. "oh man, please, don't, no" demişti kız. "sie" demiştim.

o kadar söylüyorum sana.

aslında bakma, filmde pek bi şey yok. yani saydığım filmlerden daha rahatsız edici olmaması lazım. öyle bir içerik yok.

ama hem çok doğal hem çok sayko gelmişti bana. zaten o yüzden etkilendim sanırım.

ben o açıdan soruna 5/5 diyerek cevap veriyorum. bence izle. izle de gör ebeninkini. güzel film.
0
mark greg sputnik
(30.03.24)
@playing star again
Ben mubi'de mevcut diye görmüştüm, hatta izlemeye de o yüzden karar vermiştim ama şimdi baktım yokmuş.
0
🌸Amaranta ursula
(31.03.24)
(1)

Kanser hastaları ile çalışan psikolog/ psikiyatr önerisi?

you and me in paradise
Merhaba,Özellikle bu alanda çalışan ruh sağlığı uzmanı öneriniz var mıdır?Teşekkürler.
Merhaba,

Özellikle bu alanda çalışan ruh sağlığı uzmanı öneriniz var mıdır?

Teşekkürler.
0
you and me in paradise
(18.03.24)
Psikoonkolog diye arayabilirsiniz. Ama klinik psikoloji yüksek lisansı olmasına dikkat edin.

Allah şifa versin.
0
playing star again
(19.03.24)
(16)

Lise Mezunu Tanıdığın Aşırı Zengin Olması

ashleybon
Lise mezunu emlakçılık yapan tanıdığım bir kız var. Senelerce hiç bir işte tutunamadı en son çalıştığı firmada yıldızı parladı. Şu an aşırı lüks bir hayat yaşıyor. Arabası evi herşeyi en pahalısından. Ben mühendisim doktoram bitmek üzere 35000 tl maaşlı işte çalışıyorum. Bu kız benden bir de 10 yaş
Lise mezunu emlakçılık yapan tanıdığım bir kız var. Senelerce hiç bir işte tutunamadı en son çalıştığı firmada yıldızı parladı. Şu an aşırı lüks bir hayat yaşıyor. Arabası evi herşeyi en pahalısından. Ben mühendisim doktoram bitmek üzere 35000 tl maaşlı işte çalışıyorum. Bu kız benden bir de 10 yaş küçük. Birkaç gündür kafama bu konuyu taktım ben çok enayi miyim insanlar mı becerikli. Bunalımdan çıkamıyorum.
0
ashleybon
(08.03.24)
Emlakçılık işinde çok ciddi para var. Maaşlı işle karşılaştırılamaz. Lise mezunu olsan, sen de dener, büyük ihtimalle sen de yapardın. Alternatifi olmayınca, başarmak zorunda olunca insan başarıyor. Koşmadan koşamazsın, gibi bir şey.
0
gabe h coud
(08.03.24)
Benim lise arkadaşım da emlakçı oldu. Bu işler için bir miktar "yırtık" olabilmek lazım.
Şu an çalıştığım firmada ilkokul mezunu 15 senelik makina operatörü 40 lira alıyor.
Maalesef ülkemizde bilginin değeri çok çok az. Doktoraniz varsa bursla Tübitak veya postdoc bulup yurtdışında iyi maaş çalışabilirsiniz. Türkiye'de üniversite cogaltmakla cahillik erimiyor.
0
cakmayazar
(08.03.24)
Eğitimle para kazanma arasında direkt bir orantı olması gerektiğini zannediyoruz, böyle bir düşünce hepimize öğretildi. Ama doğru değil.
Maaşlı çalışan mühendisin maaşı her ay yatar, emlakçılık yapan kişi ne kadar iş yaparsa o kadar kazanır. Çok akıl almayan, ilginç bir durum değil.
Girişkenlik, risk almak, insan ilişkileri gibi becerilerin kitap okumak, hesap yapmak, sınav çözmek gibi becerilerden daha iyi kazanç sağladığı bir sır değil.
0
michael_knight
(08.03.24)
para kazanmak eğitimle alakalı değil olmamalı da bence. ozaman 4 üni bitiren en çok parayı kazansın ne biliym. ilkokul mezunudur ama ticarete kafası çalışıyodur o senin lise mezunu arkadaştan da çok kazanır. okul kendini geliştirmek vs için okunmalı para için değil. bu arada evet emlakçılığı tutturursan, güzel bir bölgedeysen satışın da iyiyse çok güzel paralar kazanırsın. bodrumda tanıdığım bir emlakçı bir satıştan 400-500 bin alıyor ve ortalama 2 ayda bir satışı var.
0
entropik
(08.03.24)
Karaparadir?
0
Kahvedesu
(08.03.24)
liseyi 3. sınıfta bırakıp çalışmaya başladım. çırak olarak.
yaş 16 ama iyiyim, işe hakimim.
evde dünya tantana oldu, 3 aya işi bıraktırdılar, okula döndüm.
duydum ki benden sonra başlayan çırak yıllar geçmeden dükkanın yeni ortağı olmuş.
aynı dönem başladıklarımdan dükkan açanlar olmuş, yurtdışılarından teklifler alanlar olmuş, amerika'ya ingiltere'ye gidenlar olmuş, bilmem ne.

ben de şimdi memurum.
çok takılmıyorum, üretiyorum.
en güzeli de üretmek değil midir zaten?

paranızı sevin.
bulanık olmayın, ne istediğinize karar verin.
tersten düşünün, bunalıma nasıl girdiyseniz öyle çıkın.
bunalımdan çıkmak fırsatları görmenizi kolaylaştırabilir.
0
matnokta
(08.03.24)
computer science doktoralı işsiz tanıyorum. eğitimli olmak para kazandırmıyor artık. Türkiye'de eğitimin anlamı kamuda memur olabilmek. Başka bir şeyi yok
0
ferenc
(08.03.24)
Ben buna şaşırmanıza şaşırdım, özellikle de mühendisseniz ve fabrika/şantiye ortamını biliyorsanız. Sizin çalıştığınız yerde böyle olmasa bile piyasadan haberiniz olmalıydı. Birkaç yıldır nitelikli işçi maaşları beden işçilerinden düşük kaldı. Herkes bunu konuşuyor zaten.

Çeşitli esnaf grupları ve emlak piyasası uçtu gitti zaten. Normal yani.
0
akhenaten
(08.03.24)
iş yerinden ayrılıp internette balık akvaryumculuk malzemeleri satan arkadaş iyiki ayrılmışım diyor, biraz yürü ya kulum biraz cesaret gerekiyor iyi para kazanmak için.
0
eja
(08.03.24)
Kahvedesu+1
Yani benim de zengin birkaç arkadaşım var ve nasıl para kazandiklarini bilmiyorum arka planda. O yüzden herkesin kazandığı para yaptığı işten gelmiyor direkt olarak.
Kesin böyledir diyemem de kesin isinden kazaniyor demek de imkansiz.
0
logisticsmanager
(08.03.24)
Ddünyanın her yerinde işçiler beyaz yakadan fazla kazanıyor ve kolay iş buluyor. İşçiler pek söylemez ama maaşları mühendislerden fazla.
0
ferenc
(08.03.24)
@ferenc; istatistik/veri var mı fabrikada çalışan beyaz mavi yakanin mühendisten fazla para kazandığına dair? Misal fransa, İsviçre vs? Çünkü bende tam tersi veriler var. Çünkü dünyanın her yerinde öyle ortaya atilmamasi gereken bir laf. Tabi beyaz yakadan kasıt Türkiye'de veri giriş elemanina bile beyaz yaka denmesiyse o farklı.
0
logisticsmanager
(08.03.24)
Amerika'da fazla kazanıyor. Benim gözlemlerim bu yönde. Saatlik çalışma ücretleri çok fazla.

Ek olarak mühendisin skill seti yoksa iş bulması çok zor. Piyasa doymuş durumda.

Kanada için de durum benzer. 90'lar ve 2000'lerin başından sonra ara eleman ihtiyacı artmış durumda. Kanada'da doktor olup da otobüs şöförlüğü yapan var.

Gelelim Türkiye'ye, mühendis fabrikada 1.5 asgari alır.
0
ferenc
(08.03.24)
Şayet mühendis olsam, doktoram olsa ve ona rağmen 35 bin lira alsam önce kendimde arardım sorunu. Başkasının parayı nasıl kazandığından ziyade ben neden kazanamıyorum diye sorardım.
Karapara falan olmasına gerek yok. İyi bir portföy yakalamıştır, allah yürü ya kulum demiştir. Her para kazanan namussuz değil. Bu kazanamayanların iftirası.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.03.24)
Kendi maaşını sorgula +1
Sen 100bin kazanıyor olsan muhtemelen bu arkadaşa bu kadar takılmazdın.
Başka açıdan doğrulayalım, etrafında böyle bir örnek olmasaydı da yine "enayi" gibi hissetmek için yeterince az kazanıyor olacaktın.

Bence bu hissiyatı motivasyona çevirip iş değiştirmeye bak, daha çok kazandıkça yok olur bu his.
0
Bruce
(09.03.24)
Helal para olup olmadığı şüpheli bence. Ustaların, tehlikeli işlerde çalışanların, beden işçilerinin iyi kazanması normal ama bu örnek bana bira şaibeli geldi.
0
playing star again
(09.03.24)
(5)

dikey süpürge seçelim mi?

Phoebe
*küçük bir evdeyim*evcil hayvan yok*çok az eşya var*çok çok az halı kilim vb. var*evde robot süpürge vareleoctrolux'ün şu modelini önerdi arkadaşım ama fiyat performans olarakbenzer önerileriniz varsa ya da boşuna o kadar para verme bak şunu kullanıyorum işimi görüyor dediğiniz marka model önerileri
*küçük bir evdeyim
*evcil hayvan yok
*çok az eşya var
*çok çok az halı kilim vb. var
*evde robot süpürge var

eleoctrolux'ün şu modelini önerdi arkadaşım ama fiyat performans olarak
benzer önerileriniz varsa ya da boşuna o kadar para verme bak şunu kullanıyorum işimi görüyor dediğiniz marka model önerileriniz varsa şahane olur.

www.hepsiburada.com
0
Phoebe
(24.02.24)
ben de bunu kullanıyorum. memnunum. piyasaya bakınca bu zaten uygunca seçeneklerden biri. daha fiyat performans ürünü vardır belki ama bence bu iyi yani kullanımı filan rahat.
0
benim bir gizli bildiğim var
(24.02.24)
Bunlar dar yerlere girerken biraz hantal kalabiliyor.

Ben dikey süpürgeler arasında dev uçurumlar olduğunu sanmıyorum.

Hepsinin çalışma prensibi aynı; Başlıktaki döner fırça halıyı gırgırlar, çubuktaki hava akımı hazneye çeker. Başlıktaki gırgır bu sistemi etkin kılan unsur aslında. Yoksa çekim güçleri iyi değil.

Başlıkta ışık olması karanlık alanlarda işe yarıyor diyebilirim.

Mesela ben 5 sene kadar önce Bim'den Heifer Quiclean Pro aldım.

Hala canavar gibi çalışıyor. Yedek parçası da var, filtreyi vb değiştirip değiştirip kullanıyoruz bana mısın demedi.

Anneme de Bosch almıştım ama hangisinin kullanımı daha pratik dersen Heifer derim.

Velhasıl bence Mediamarkt vb gibi teşhiri olan yerlere gidip bi bileğinizle test edin, hangisine ısındıysanız internetten onu alın derim.
0
kukuleta
(24.02.24)
Bunu almazdım ben. Koltuk altlarına falan zor girer, alt kısmı çok hacimli. Bir de ucuna ince aparat takıp el girmeyen, buzdolabı duvar arası gibi, yerleri süpürmek iyi okuyor haznesi yukarıda olanlarda.
0
playing star again
(25.02.24)
amazondan aldım daha yeni. marka takıntınız yoksa dikey süpürge kategorisini takip edin iyi indirimler oluyor. almanya'dan 1 haftada geldi.
0
jepa
(25.02.24)
bu çok hantal ve ilkel duruyor ya bunu sakın almayın.

şundan alın
www.hepsiburada.com
0
ananiyimioguz
(25.02.24)
(6)

Pdf arşivleme için uygulama / yöntem

armagan abanuz
Merhaba, alanımla ilgili bir pdf arşivim var. Bunlardan hem kendim yararlanabileyim hem de çevremdekiler yararlanabilsin diye bir arşiv sistemi oluşturmak istiyorum. Halihazırda büyükçe bir harici hdd almış durumdayım.Bu pdflere yazar, yıl, e-isbn gibi bazı bilgiler tanımlamak istiyorum.Mac OS üzeri
Merhaba, alanımla ilgili bir pdf arşivim var. Bunlardan hem kendim yararlanabileyim hem de çevremdekiler yararlanabilsin diye bir arşiv sistemi oluşturmak istiyorum. Halihazırda büyükçe bir harici hdd almış durumdayım.

Bu pdflere yazar, yıl, e-isbn gibi bazı bilgiler tanımlamak istiyorum.

Mac OS üzerinden bunu yapmam mümkün mü? Yoksa harici bir uygulama mı edinmem gerekir? Gerekirse hangi uygulama?
0
armagan abanuz
(29.01.24)
google drive olmaz mı? platform bağımsız, online, paylaşıma açık, ücretsiz.
0
orient blue
(29.01.24)
Hocam yazar, yıl, e-isbn bilgileri üzerinden de arama yapmaya imkan sağlaması önemli.
0
🌸armagan abanuz
(29.01.24)
Mendeley, readcube, vb platformlar olmaz mı? Bir kontrol edin
0
playing star again
(29.01.24)
Zotero da var
0
playing star again
(29.01.24)
Doğrudan pdf'i mi düzenlemek istiyorsunuz yoksa veritabanı mı oluşturmak istiyorsunuz?

Eğer veritabanı oluşturmak istiyorsanız calibre e-kitap okuyucuları tarafından zaten sıklıkla kullanılan aktif bir uygulama. İstemediğiniz kadar veri ekleyebilirsiniz.
0
akhenaten
(29.01.24)
başta biraz uğraştırır belki ama dosya adlarına gerekli parametreleri yazarsanız drive’da arama sonuçlarında çıkar.

ali veli - örnek - 1990 - eisbn.pdf gibi
0
orient blue
(29.01.24)
(1)

yüksek düzeyde nefes darlığı (psikolojik)

ahm1
bende çocukluktan beri psikolojik olarak nefes darlığı olur zaman zaman. sürekli derin nefes alma ihtiyacı duyarım ama o nefes alma yarısında kesilir, anca 8-10. denememde alıp bir anlık rahatlarım, sonra tekrar derin nefes alma ihtiyacı hissederim, tekrar zorlanırım, şeklinde devam eder.skıntılı bi
bende çocukluktan beri psikolojik olarak nefes darlığı olur zaman zaman. sürekli derin nefes alma ihtiyacı duyarım ama o nefes alma yarısında kesilir, anca 8-10. denememde alıp bir anlık rahatlarım, sonra tekrar derin nefes alma ihtiyacı hissederim, tekrar zorlanırım, şeklinde devam eder.

skıntılı bir süreçten geçtiğim için bu son günlerde, özellikle de bugün acayip arttı, hayatımda hiç bu kadar olmamıştır muhtemelen. nefessizlikten yorgun düştüm. bunun için nefes egzersizi vs. var mıdır? ne yapayım?
0
ahm1
(08.11.23)
youtu.be

Mindfullness training / egzersizi diye ararsanız bulursunuz. Meditasyon da aynı işi görüyor. Headspace isimli uygulamaya bakabilirsiniz.
0
playing star again
(08.11.23)
(8)

annenin tarlalarını üzerine geçiren kuzen

Mirabel
Merhaba,Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı. Zaten kuzen anasının gözü z
Merhaba,
Annenizin çok sevdiği bir yeğeni var diyelim. Babası öldüğü için annemin ona zaafı var. Geçen hafta annenizin onun üzerine bazı tarlaları verdiğini öğrenseniz tepkiniz ne olurdu? Annenize sorduğunuzda ben ona sattım diyor ama babam verdi ona diye ağzından kaçırdı.
Zaten kuzen anasının gözü zaten kendi kardeşinden bile mal kaçırdı. Konuşmuyorlar. Fransadan çıktı geldi noter işlemleri için gizli gizli.
Abime mesaj düşüyor o da notere gidiyor bu mesaj ne deyince öğreniyor. O gün annem de kuzenim de nerede olduğuna dair sürekli yalan söyledi zaten.
Abimin çocuğu oldu 5 gün önce ona altın bile takmamış annem para yok diye. Benim zaten kronik hastalığım var çocukluk dönemi kanser geçirdim 6 ayda bir tedaviler kontroller oluyor. Babam ameliyat olacak para yok diye devlet hastanesinde sıra bekledi aylarca. Her anlamda kuzen denen kişiden daha mağduruzdur jdhjsjw.
Parasında da değiliz artık da bu olaya tepkiniz ne olurdu? Hiç haber verilmeden yapılması vb… ayrıca kızın da parası var zaten memleketteki kiralarla fransada yaşayan çalışmayan bi tip.
Kuzen babamı arayıp sünir krizi geçirmiş. Yeter artık benden ne istiyosunuz ben onları kardeşim gibi bildim ayağı çekmiş ağlayarak. Bu kız sürekli mağduru oynayarak yalakalık yaparak tırnakçılık yapıyor.
Ne yapmalı?
0
Mirabel
(26.10.23)
Mal kaçırma davası açılabiliyordu bu durumda ama mirasçısı olacağınız anneniz hayattayken açılabiliyor mu bilmiyorum. Hayatta değilken süre sınırı olmadan açılıyor da… ortada gerçek bir satış var ve ispatlanabilirse, bağış yapıldıysa ve siz mala tedbir koydurana kadar birkaç el değiştirirse işiniz çok zor.

eduhukuk.com
0
filipis
(26.10.23)
Bağış da yapmış olabilir hakkımı veriyorum falan gibi bir şey vermiş olabilir.
Kuzen, teyze ve annenizle konuşur muydunuz bir daha?
0
🌸Mirabel
(26.10.23)
Kuzenle konuşmazdım, anneme de çok ciddi tepki gösterirdim
0
playing star again
(27.10.23)
Nedense aklıma tuncer ustael geldi :D

Çok geçmiş olsun, benim okurken sinirim bozuldu. Fransadan gizli geldi aşamasında hepten gittim. Fransa'da tek başına yaşayabilen birinin buradan bir tarlaya ihtiyacı olabileceğini düşünmek için sadece zaaf yetmez bence, anneniz baya kontrollü şekilde manipüle ediliyor olabilir. Hayır tarlanın bu kişinin günlük hayatını idame ettirmesine nasıl faydası olacak ki zaten eğer satıp harcamayacaksa?

Ben olsam annemin kendi malıdır istediğine verir diyemem bu durumda çünkü baya dolandırıcılık hikayesi gibi bir hava var anlattıklarınızda. Yani hariçten bir dolandırıcılık olayında ne şekilde müdahil olursam bunda da o şekilde müdahil olurum. Diğer detaylarla da birleştirince baya sinir harbi yaşatan bir durum olsa gerek. Geçmiş olsun.
0
akhenaten
(27.10.23)
dava acilabiliyosa hukuki yola basvur. ben bu aile ici hukuksuzlarin cozumunu ne gordum ne duydum
0
mess
(27.10.23)
Kuzeni de annemi de silerdim sanırım, olay sadece para/mal değil, sinsi sinsi gizlice iş çevirmeleri bile büyük ayıp.

Mağdur olsa, gariban olsa, ne ala. Fransa'da yaşayan ve para sıkıntısı olmayan birine neden tarla vereyim?

Çok absürt gelebilir ama aklıma bişey geldi, kuzen sandığınız kişi gerçek kardeşiniz olabilir mi? Hani zamanında doğan bebeğin çocuğu olmayan yakın bir akrabaya verilmesi anadolu topraklarında çok yaygın.

Tamam çok fazla Müge Anlı izlememin yan etkisi olabilir bu bendeki evham, ama yani kendi çocuğu dururken yeğene mal vermek, kaçırır gibi!
0
John Bloor
(27.10.23)
yakinda ben de bir duyuru acacagim, icimde cözemiyorum cunku.
benzer hikayede ben de var;
annem 200 bin lira borc veriyor 10 yil önce teyzeme, verme dememe ragmen. üstelik o zaman ben 500 lira istemistim vermemistim ielts sinavi icin.
simdi 200 bin olarak, 10 yil sonra ödendi o para, ama o zaman iki tane ev parasiydi. simdi ne parasi?
kuzenimin hayatini kurdu, zaten zenginler bunlar, fakir vs degiller, kredi cekebilirlerdi. babasinin yerleri, akrabalari zaten zengin.
ben kendimi satsam ev alacak param olmaz. baska seylerde var. bu yüzden annemi sildim, hicbir sekilde görüsmüyorum, kime annelik yaptiysa, kimin hayatini garantilediyse ona gitsin.
hatta dogum günümde haber göndermis ona bilezik alacagim gelirse dogum günü hediyesi diye. agzima geleni saydim. teyzemin asalak ogluna ev paralarini verip, bana bilezik mi layik görmüs, köpek gibi calisiyorum ben, onlar kira yiyip bana hava atiyorlar. hala sinirim gecmedi.
insanlar -aa para icin mi görüsmüyorsunuz. benim annemle arama para meselesi giremez falan diyor ama, bu para meselesi degil. kibris'a kumara gittim dese benim icin problem olmaz.

benzer durumun icinde olan biri olarak ne o kuzenin ne de annen vazgecmeyecek, ve kendi annemden bildigim daha verecek birseyi varsa vermeye de devam eder.
sen de üstüne arazi iste vermezlerse seni kaybedeceklerini bisinler, ise yarar mi bilmiyorum ama en azindan o varosluktan uzak olursun.
yapabilecegin ne var ki zaten, kuzenin -aglayarak günlügüne yazabilirsin- der gecer.

bir de annen narsist olabilir belki. kuzen parlak cocuk, sense istenmeyen gibi birseyler olabilir.
0
Ley
(27.10.23)
bu kolay birsey degil ya hem tapuya para ödeniyor az birsey degil, belki vergi dairesine falan da, bilen arkadaslar yazsin , ben cok bilmiyorum. bunlar kim ödemis olnari da sor.

babanla bir tek konus, ayrintilari ögren, sinir krizi gecir, onun silahi magduru oynamaksa sende evin camlarini yere indireceksin, anne konu komsuya rezil olmaktan korkacak, belli ki seni sallayan yok. ve ambargo uygulayacaksin, engelle annenin telefonundan konusturma. konusurlarsa triplere gir falan. arsa almak kolay mi?
0
durgunfoton
(27.10.23)
(3)

İstanbul'da bileklik tamiri nerede yaptırabilirim?

Cesario
Bileklik bu: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSGLeUPzz-9e6_92l62LADqG58S_aenMpeVKA&usqp=CAU14 ay önce aldım saat&saat mağazasından. Sadece özel günlerde taktım. :)Bileklik koptu. Mesaj geldi Garanti dahilinde ücretsiz yapılacaktır diye.Online sorgulama yaptım, yapılmadı Garanti
Bileklik bu: encrypted-tbn0.gstatic.com

14 ay önce aldım saat&saat mağazasından. Sadece özel günlerde taktım. :)

Bileklik koptu. Mesaj geldi Garanti dahilinde ücretsiz yapılacaktır diye.

Online sorgulama yaptım, yapılmadı Garanti dışı vs gibi şeyler yazıyor. Yarın arayıp bilgi alacağım.

Yazık günah, çöpe atmak da istemiyorum. 3-5 kuruşa aldığım bir şey değildi.

Nerede tamir yaptırabilirim? Yoksa çöp mü?

Eğer saat saat yapmazsa zaten önünden geçmem bir daha, çevremdekileri de geçirtmem.
0
Cesario
(19.10.23)
Hobi malzemesi satan yerlerden ip alıp kendin yapabilirsin bence
0
playing star again
(19.10.23)
@playing

Ben onu yapamam muhtemelen. Elimden gelmez.
0
🌸Cesario
(20.10.23)
Eminönü’nde Limon Bujiteri var. Boncuk Han’da oluyor. İlgilinin adı Murat Gündüz.
Daha önce birkaç sefer tesbihlerimin ipini değiştirtmiştim.
Gidin, anlatın, size yardımcı olacaktır.

Tam adres şöyle:

Sabuncu Han Cad. Boncuk Han 2/3
Eminönü
İstanbul Türkiye

Murat Gündüz: 0 (531) 303 82 42
0
tithousand
(20.10.23)
(12)

Sabahları sevmeyen var mı?

playing star again
Ben hayatımın önemli kısmını çoğunuz gibi sabah kalkıp okula gitmekle geçirdim. Mecburen erkenden kalkar yarı uyur yarı uyanık okula giderdim. Üniversitede falan sabah ders yoksa pek erken kalkmazdım veya uyansam da yatakta bir iki saat debelenirdim, sabahları ne yapılır bilemezdim. Hiçbir zaman sab
Ben hayatımın önemli kısmını çoğunuz gibi sabah kalkıp okula gitmekle geçirdim. Mecburen erkenden kalkar yarı uyur yarı uyanık okula giderdim. Üniversitede falan sabah ders yoksa pek erken kalkmazdım veya uyansam da yatakta bir iki saat debelenirdim, sabahları ne yapılır bilemezdim. Hiçbir zaman sabah kalkıp ders çalışan biri olmadım mesela, genelde gece çalışırdım herkes uyurken.

Sonraki dönemlerde mecburiyet yoksa pek erken kalkmadım. Sabah erken kalkmak beni huzursuz ediyor sanki. Mesela pandemide bir ara çalışma düzenim 20.00-00.00 arası idi. Gündüz saat 12 gibi kalkar evde kitap mitap okurdum. Toplantı falan varsa öğleden sonra onlara girerdim, ıvır zıvır işim varsa onları hallederdim ama aktif çalışmaya saat 20.00'de başlardım. Hatta bir ara ramazan da denk geldi ve aktif çalışma düzenim gece 12.00-04.00 oldu. Gece sessizliği daha verimli çalışmamı sağlıyor sanırım. Sabahları çok fazla dikkat dağıtıcı şey var sanki ve yataktan çıkıp hayata başlamak zor geliyor açıkcası.

Neyse şu an yine belli dönemler dışında erken kalkma zorunluluğum yok çoğunlukla. Kalksam da sabahları kös kös duruyorum ne yapacağımı bilemeden. Sabahın köründe pc açıp iş başına geçmem çok zor verimli şekilde. Hadi hazırlanıp gideyim ofise erkenden bitireyim işleri diyorum ama tatsız tutsuz sası sası geliyor o vakit ve yoğun bir anksiyete basıyor. Bir de sanki sabahları kafam çalışmıyor gibi geliyor. Bu durumu daha gençken sürdürmek kolaydı ama şu an o kadar kolay değil. Tabi bir de normal insanların çalışma düzeni 09.00-17.00 olduğu için hayata adapte olmak, insan içine karışmak, partnerle saatleri denkleştirmek zorlaşıyor.

Ey 09.00-17.00 çalışıp kafanızı yormanız gereken işler yapanlar (biraz da özdisiplin gerektiren işler yapanlar özellikle), siz sabah normal çalışabiliyor musunuz? Hani kağıt kürek vs işler yine yapılıyor sabahları da analiz sentez, yaratıcılık, çözüm gerektiren şeyler sanki patlıyor gibi.. çözüm de istemiyorum aslında ama sadece merak ettim benzer şeyler hissedenler var mı diye.
0
playing star again
(19.10.23)
11'e kadar beynim çalışmıyor benim, hele ki az uyuduysam ve hava kötüyse iş konusunda kimseyi yanıma yaklaştırmıyorum.
Öğle yemeğini yiyip sigara kahve yapıp öyle girişirim kafa yormalı işlere.

Bu arada bence saatle değil uyandıktan sonra geçen süreyle ilgisi var. 5te kalksan 9'da verimli çalışırsın bence.
0
Bruce
(20.10.23)
hocam tam olarak ben de böyleyim, sabah güneşinin açısını duvara yansıyan rengini bile sevmiyorum, sarısı bile çiğ geliyor bana yani bu kadar sevmeyen yoktur :)

uykumu alsam da kafam henüz açılmış olmuyor güne başlayamıyorum

bazıları da sabahı daha çok seviyor enerjik oluyor zihinleri açılmış oluyor onları da anlıyorum
0
freebird5406_2
(20.10.23)
Tam tersini dusunuyorum.
Kafa patlatma gerektiren isleri sabah erken yapiyorum. Sabah 8 den oglene kadar beynimi patlatacak isteri yapiyorum. Cok da verim aliyorum.
Oglersn sonra kagit kurekler ve 5 gibi bitiris.
Sonrasi sosyallesme, oyun, yemek vs.

Ama ben universitede de boyleydim. Yani iki tip insan var bu konuda ertesi gune yetistirmesi konu varsa gece uyumayip calisanlar ve gece uyuyup erken kalkip calisanlar.

Ben 2. Gruba giriyordum. Suanda da ben ogleden sonra kafa batlatacak bie isi cok zor yapiyorum. Hele de 7 den 8 den sonra asla yapamam.

Ama bu hayat duzeninde uzun suredir bulunmanin verdigi sartlanmislikta var biraz. Yani belki bu sartlanmisligi asabilsek ben aksam daha verimli olurum sen sabah daha verimli olursun. Ama arrik tercihler oturdu.
0
zimbirik
(20.10.23)
Ben de tam tersi durumdayım. Tatillerde bile 5:45-6:00 civarı uyanırım. Şu sıralar günler kısaldı diye 6:30'u buluyor, o saatten sonra yatak batıyor bana.

Uyandığımda da hiçbir problem yaşamam, uyanmam için nadiren alarm gerekir. En verimli olduğum zamansa öğle yemeğine kadarki zaman. Yemekten sonra gün geçmez.
0
akhenaten
(20.10.23)
Çok klişe iki sınıf var işte baykuşlar ve tavuklar diye. Bu sınıflandırmanın bilimselliği ne kadar var tartışılır ama olayı basitleştirmek için etkili bir yöntem. Siz baykuşsunuz, ben de öyleyim. Lisede, üniversitedeyken yaz tatillerinde sabah 6 gibi uyuyup öğlen 2 gibi uyanırdım ve hayatımda en keyif aldığım dönemdi. Sabah gün doğarken uyumanın keyfine bayılıyordum.

Üniversite bitip tus çalıştığım dönem pandemiye denk geldi ve zorunluya gitmediğim için evdeydim. Gece 10'da çalışmaya başlayıp sabah 6'ya kadar ufak molalarla çalışıyordum ve en etkili çalışabildiğim dönem oydu günlük 6-7 saat ortalamalarla. Normal şartlarda 4 saati geçemiyordum pek (tus'a günde 10 saat ortalamayla çalışan insanlar oluyor yani çok abartı değil benimki :D )

Şimdi çalışırken de sabah kalkmaktan NEFRET ediyorum. Çalıştığım bölüm gereği öyle çok erken kalkmama gerek yok. 8'de kalkıp 9 gibi işte olsam yeter. O 8'de kalkmak bile bana zulüm geliyor. 5 tane alarmla anca uyanabiliyorum, uyansam da yataktan çıkmaya üşeniyorum tekrar uyuyakalıyorum falan dsjds zaten öğle arasına kadar da ayılamıyorum düzgün. Ama geceleri de en verimli olduğum zamanlar oluyor.

Burada sabah erken işini halledip verimli çalışan arkadaşlar da yorum yapmış. Onlar da tavuk grubunda işte (hakaret olarak tavuk demiyorum ki çok özeniyorum da kendilerine, günümüz dünyası daha çok onlara uygun şekilde dizayn edilmiş durumda). Sabah erken kalkıp güne başlamaktan keyif alan, gece 11'den sonra önemli bi şey olmaz diyip kafasını vurup yatan insanlar var ve bu hayattan maksimum verim alabiliyorlar gibi geliyor bana :D

Şu an yaptığım işte bu dönemde spesifik olarak beynimi kullanmam gereken pek işim yok ama olduğu dönemler sabahları bir şekilde kendimi zorlayarak yapabiliyorum ama yine de çok keyifli olmuyor tabii ki :D
0
nundu
(20.10.23)
Herkese teşekkürler.

@nundu ben de büyük oranda böyleyim. Sabah iş varsa uyanırım, hatta önemli bir iş varsa kaygıdan kendiliğimden uyanırım ama sabahları salgılanan kortizol seviyesinden mi bilmiyorum ama aşırı mutsuz kaygılı uyanıyorum. Ve direkt kafam dağılsın diye bişiler dinlemeye (bu ara fatih altaylı mesela xd) başlıyorum hazırlanırken.


Mesela bugün 09.30 gibi uyandım ama hala yataktayım. İşler de var aslında ama kalksam kafamı toplayamayacağımı biliyorum az çok, tabi motivasyonsuzluk da var biraz inkar etmeyeyim.

Yine öğleden sonraya ve akşama kaldı bizim işler...


Bu arada bu tavuk ve baykuş olayının biyolojik temeli vardı diye hatırlıyorum. Sirkadyen ritmi farklı oluyordu sanırım baykuş diye tabir edilen bizim gibilerin.
0
🌸playing star again
(20.10.23)
Sabahları seven var mı?
Var gerçi biliyorum birkaç tanesini ama çoğunluk sabah erken kalkmaktan şikayetçi.
0
SiyamkedisiZorro
(20.10.23)
Başlıpa cevap Acun Ilıcalı var benim bildiğim en son bu minvalde açıklamalarına denk geldim.
0
AlsterWasser
(20.10.23)
Ben sizin gibiydim, tüm öğrencilik hayatım geceleri ders çalışarak, geceleri proje hazırlayarak, geceleri yazı yazarak geçti. Neredeyse on yıldır çalıştığım sektörde de (bir yıl dışında) sürekli uzaktan çalıştığım için, toplantı koordinasyon vs derdim de olmadığı için sabah kalk, kahve iç, bi şeyler izle, oyalan, sonra bir ara otur işe başla... şeklinde çalışıyordum.

Son birkaç aydır çoğu sabah en geç 6'da (en erken 4.30'da) uyanıyorum, baktım ki uykumu almışım ve kafam da çalışıyor gibi, kalkıyorum. O saatte kalkınca da "e çalışayım bari" diye bilgisayarı açıp işin başına oturuyorum. İşim rutin değil, her an kafamın çalışması gerekiyor ve sabahın karanlığı da bana gece herkes yattıktan sonra karanlıkta çalışmakla aynı hissi veriyor. Bazen sabah 10'da o gün yapmam gereken bütün iş bitmiş oluyor, eşim mesaisini bitirene kadar ayaklarımı uzatıp dizi izliyorum. 39 yaşımdan bildiriyorum: sabah erken kalkıp çalışabilmek aslında şahane bir şeymiş.
0
kobuzchu kiz
(20.10.23)
sabah erken kalkmaktan nefret ediyorum. sırf bu yüzden, iş hayatımı buna göre kurgulamak için senelerce farklı girişimlerde bulundum. tam rayına girdi, artık erken kalkmamı gerektiren bir durum yok diyordum ki, bir bebeğimiz oldu. sanırım yine aynı kısır döngüye geri döneceğim gibi duruyor :/
0
silent enigma
(21.10.23)
Bol kahve ve bol şekerli birşey yersem sıkıntı olmuyor. Sabah kahvaltısıyla sorunum var. Yumurta, peynir sevmiyorum.
0
roe
(22.10.23)
sabahları apar topar kalkıp işe veya okula giden birinin sabahtan nefret etmesi çok doğaldır. ama sabah keyifli bir yere gitmek, veya evde rahat rahat kahvaltı edip bir şeyler içmek bambaşka. bence geceleri de eğer yalnızsanız ve yapacak bir şeyiniz yoksa daha kötü, sabahın koşuşturması vs. derken çabuk geçiyor ama geceleri depresif mod, yalnızlık daha kötü etkiliyor.
0
babemsi
(23.10.23)
(10)

podcast tavsiyesi (Türkçe)

somon sosu
iş yaparken,yürürken,çalışırken neleri dinliyorsunuz?
iş yaparken,yürürken,çalışırken neleri dinliyorsunuz?
0
somon sosu
(12.10.23)
Athletico mince
In our time
Monday morning podcast
Inside games
0
logisticsmanager
(12.10.23)
Bbc-No stupid questions
Bbc-Global news podcast
Trend topic
English Learning for curious minds
Tedx-How to be a better human
0
austenn
(12.10.23)
Nasıl Olunur - Nilay Örnek
Fularsız Entellik
Ortamlarda Satılacak Bilgi
Psikiyari ve Duvarın Ardı
Psikopatika
0
gergedan
(12.10.23)
-Bu mu yani
-Stoik yaşam
0
playing star again
(12.10.23)
geri dönüyoruz podcast
0
freebird5406_2
(12.10.23)
Ispanyolca tum dil icerikli podcastlerini dinliyorum
0
Zetnikov
(12.10.23)
psikanaliz sohbetleri
0
anna sun
(13.10.23)
Merdiven altı terapi ile travmalardan travmalara koşuyorum
0
anon1m
(13.10.23)
sıfırdan globale
0
Rao
(13.10.23)
0
sinek kral
(13.10.23)
(3)

elimdeki pdf'lere nasıl EK1, EK2 ve not ibareleri koyabilirim?

avatar is back
dilekçe yazdım 5 tane ek ekleyecem ama ekler 1'er sayfa pdf. ben bunların üstüne nasıl EK1, x tarihinde tamamlanmış proje raporu, EK2: y tarihli proje bilmem nesi diye yazmak istiyorum karışmasın diye. dilekçe de mesela ayrı ayrı istenen şeyler tek belgede falan karışmasın istiyorum da.pdf üzerinde
dilekçe yazdım 5 tane ek ekleyecem ama ekler 1'er sayfa pdf. ben bunların üstüne nasıl EK1, x tarihinde tamamlanmış proje raporu, EK2: y tarihli proje bilmem nesi diye yazmak istiyorum karışmasın diye. dilekçe de mesela ayrı ayrı istenen şeyler tek belgede falan karışmasın istiyorum da.

pdf üzerinde oynama mı yapayım word'e pdf mi ekleyeyim nedir bu işin sırrı ey romalı lejyonerler
0
avatar is back
(10.10.23)
1. Yazdır'ı seçin,

2. Çıkan pencerede yazıcı adının yanındaki Özellikleri seçin,

3. Yukarıdaki sekmelerden Page Setup'ı seçin,

4. Aşağıdaki seçimlerden stamp/bacground yazan yeri seöin,

5. Yukarıda Stamp yazan alana istediğiniz metni yazın,

6. Sonra hemen altındaki Define Stamp yazan yere tıklayın ve çıkan sayfadaki stamp ve placement sekmelerinden boyutunu ve sayfadaki yerini ayarlayın. Kaydedip bastırın.

Ya da bir kağıda önce sadece ek*1 yazdırıp çıktısını alıp sonra aynı kağıdı tekrar yazıcıya koyup üstüne pdf'i basın :)
0
koskoca kirpi
(10.10.23)
bir seçenek de pdf'i word dosyasına dönüştürüp (www.adobe.com) iş bitince tekrar pdf'e dönüştürmek.
0
inveniam viam
(10.10.23)
Pdf üzerine yazı yazılıyor adobe reader'da. Hiç başka bişi ile uğraşmayın bence
0
playing star again
(11.10.23)
(11)

ayakkabı stoğunuz var mı kaç tane var?

baldan kaymak
bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.
bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.
0
baldan kaymak
(05.10.23)
Benim bi an boş bulunup aldığım, ama sonra yıllarca hiç giymediğim bi sürü ayakkabım var. Boş boş yer kaplıyorlar dolapta. Belki bi 20 tane vardır.

Edit: aynısı tişört, pantolon, gömlek vs. bilumum tekstil ürünleri için de geçerli. Alışveriş yapmayı sevmediğim için bunalıp, ilk elime geleni alıp çıkıyorum dükkandan, sonra kullanmıyorum, kalıyorlar öyle.
0
plutongezegendegilmi
(05.10.23)
0
0
playing star again
(06.10.23)
1 botum var. Diğer ayakkabım öldü. Kışı botla geçireceğim. Yani 0.
0
Bir cebinde das kapital
(06.10.23)
stogum 0. Normal kullandigim sandalet/yazlik/kislik seklinde ayakkabilarim var.
0
hot potato
(06.10.23)
copculuk denince de ben. sadece kendi aldigim ve giymeyeceklerimin yaninda es dostun giymedigi verdigi ayakkabi, canta coplugum var. eviniz kucukse stres kaynagi disinda bi vasfi yok
0
mess
(06.10.23)
Bot ve spor ayakkabım var. Bir tane de terlik.
0
allah yazdiysa bozsun
(06.10.23)
hiç giymediğim ayakkabılarım yok, stok gibi tutmuyorum yani. ama yazlık kışlık yedeklerim hep var. hepsi yıllar içinde alınmış bazıları daha az giyilmiş bazıları daha çok giyilmiş ama sağlam şeyler oldukları için tutuyorum, atmıyorum, illa ki lazım oluyorlar. sizinki gibi güzel diye alıp kenarda beklettiğim yok. ama bu şekilde ayakkabı alan insanlar tanıyorum, siz tek değilsiniz :)

bende tekstil ürünleri var bu şekilde. severek alınmış ama yeri gelmeyip bir türlü giyilememiş elbiseler falan özellikle.
0
nimberjack
(06.10.23)
1-2 tane ayakkabim olur genelde. Bot falan sevmiyorum. Yaz kis farketmeksizin spor ayakkabi giyerim. 2 tane gayet yeterli.
0
roe
(06.10.23)
Hayatım boyunca yaz için bir çift, kış için bir çift olmak üzere iki çift spor ayakkabı ve çok yağmurlu günlerde giymek için bot şeklinde 3 çift ayakkabıdan fazlasına sahip olmadım açıkçası. Durmadan ayakkabı alan insanlar da bana tuhaf geliyor. Hadi duruma göre bi tane resmi davetlerde giymelik ayakkabı gibi daha ekstralar da alınabilir ama mesela tişört değiştirir gibi işe giderken farklı farklı ayakkabılar giyenler garip geliyor. He yargılamıyorum tabii bu da bir keyif yani sadece benlik değil.

Kışlık ayakkabım biraz eskidi, havalar iyice soğumadan bir çift almayı düşünüyorum. Onun dışında belki seneye de bir yazlık alırım. Botum daha idare eder.
0
nundu
(06.10.23)
cevap yazan arkadaşlar erkek sanırım, kadınım ayakkabı stoğum var, hiç giymediğim spor ayakkabılarım, klasik ayakkabılarım, sandaletim vs.. vardır. beğendikçe alırım, bazı markalarda sürekli giydiğim modeller var, yeni renkleri çıkınca onları alırım nasıl olsa bir gün giyerim.
0
benaslinda
(06.10.23)
uzun zamandır yeni ayakkabı almıyorum diyebilirim ancak buna rağmen kullanmaya başladığım 6-7 çift spor ayakkabım, minimum 10 civarı sandaletim, 3-4 tane mevsimlik daha resmi ayakkabım, 7-8 farklı botum var. bunlar dışında da yıllar önce alıp sıfır durumda bekleyen 2-3 bot, 1-2 sandaletim ve 2 çift de converse im duruyor günün birinde giyerim diye. bunlara rağmen ben genelde 1-2 ayakkabıya takılıyorum haftalarca saedce onları giyiyorum. onlar giyilmeyecek duruma gelince diğerine geçiyorum genellikle. benim yaptığım aslında stok değil de yeni aldıklarımı benimseyip sevmem uzun sürüyor.
0
hypathia
(06.10.23)
(1)

Teknolojik ürünü kargo şubesine sipariş vermek

angina pektoris
Bir yakınıma internetten notebook almam lazım, kendisi doğuda ücra bir ilçede.İlde teknoloji mağazası, ilçede kargo şubesi yok PTT hariç.Online bir teknoloji mağazasından ya da pazaryerinden ''ildeki kargo şubesini'' adres gösterecek şekilde sipariş verebilir miyiz? Sizin bu tarz bir tecrübeniz oldu
Bir yakınıma internetten notebook almam lazım, kendisi doğuda ücra bir ilçede.
İlde teknoloji mağazası, ilçede kargo şubesi yok PTT hariç.

Online bir teknoloji mağazasından ya da pazaryerinden ''ildeki kargo şubesini'' adres gösterecek şekilde sipariş verebilir miyiz? Sizin bu tarz bir tecrübeniz oldu mu?
0
angina pektoris
(02.10.23)
İlçede şube olmasa bile yan ilçelerden her gün veya gün aşırı servis vardır büyük ihtimalle. Bu devirde herkes online alışveriş yapıyor doğu batı fark etmeden. Köy deseniz yine çekimser olabilirdim ama ilçeye geç de olsa her türlü gider düşünüyorum.
0
playing star again
(02.10.23)
(6)

Spor salonu, duş, terleme

Lubb
Spor salonunda spor yaptıktan sonra duş alıyoruz ya; işte ben duştan sonra giyinip spor salonunu terk etme arasında çok terliyorum tekrar. Spor salonunu terden arınmış duş alıp kuru terl etmek isterken, duştan sonra giyinip toparlanırken havadan mıdır nedir vücudumla mı alakalı bilmem yine su içinde
Spor salonunda spor yaptıktan sonra duş alıyoruz ya; işte ben duştan sonra giyinip spor salonunu terk etme arasında çok terliyorum tekrar.

Spor salonunu terden arınmış duş alıp kuru terl etmek isterken, duştan sonra giyinip toparlanırken havadan mıdır nedir vücudumla mı alakalı bilmem yine su içinde kalıyorum. Kış olsa hastalığa davetiye.

Evet sayın gymsharklar;bu neden oluyor ?

Ne yapmak gerek? tavsiyeler?
0
Lubb
(01.10.23)
siz spor yapmayı durdursanız da vücut içeride çalışmaya devam ediyor çünkü. o yüzden sporu sonlandırır sonlandırmaz terleme bitmiyor. sanki aktivitye devam ediyor gibi vücut metabolizmayı çalıştırıyor.

spora başlamadan önceki ısınma gibi, egzersizle soğuma yapılabilir. ya da bir miktar bekleyip vücudun yeniden rölantiye geçmesi beklenebilir. sonra duşa girer kurulanırsanız tekrar terlemezsiniz.
0
kibritsuyu
(01.10.23)
@kibrit aslında soğuma falan da yapıyorum antrenman sonrası.

denemedim ama duşu soğuk alsam faydası olur mu sizce?
0
🌸Lubb
(01.10.23)
Bunun tek caresi evde dus almak. Bazi kisiler terlemeye daha meyillidir.Vucudunuzla inatlasmayin.Spordan sonra ustunuzu degistirin rahat rahat evde alin dusunuzu
0
turkuaz
(01.10.23)
spor bitince kurulanıp bir süre duş için bekleseniz?
Duş sonrası terlemeniz ne kadar devam ediyorsa, o sürede beklemelisiniz belki de.
Bu havalarda çarpılmayın
0
cccbehzatccc
(01.10.23)
Soğuk veya sıcak almanın terlemeye bir faydası olmuyor. İlk anda rahatlatıyor ama giyinince terleme devam ediyor.
0
kibritsuyu
(01.10.23)
Üstü değiş evde duş al +1
0
playing star again
(02.10.23)
(3)

sauerkraut b12

zalbarath
"Sauerkraut is fermented cabbage and is a source of probiotics. Although sauerkraut itself does not contain vitamin B12, the fermentation process can produce B12 analogs that might be useful for improving B12 status."Bir yerde böyle yazıyor da. Ben hiç hayvansal gıda tüketmeyip b12 takviyesi de alma
"Sauerkraut is fermented cabbage and is a source of probiotics. Although sauerkraut itself does not contain vitamin B12, the fermentation process can produce B12 analogs that might be useful for improving B12 status."

Bir yerde böyle yazıyor da. Ben hiç hayvansal gıda tüketmeyip b12 takviyesi de almasam sadece saurkraut yeterli olur mu b12'yi ideal düzeyde tutmak için? yeterliyse tüketilmesi gereken miktar nedir günlük?
0
zalbarath
(29.09.23)
vegan değilim. veganların kendi society'leri şöyle diyor:
Vitamin B12 is made by micro-organisms, and isn't produced by plants. Fortified foods and supplements are the only proven reliable sources for vegans.

bitkiden alınamıyor, dışarıdan alınacak bir şekilde diyor, detayına bir bakın isterseniz. daha ciddi araştırabilirsiniz, sağlığınız söz konusu.

www.vegansociety.com
0
nimberjack
(29.09.23)
B12 demiyor, b12 analoğu diyor. Bu tip şeylere tam güvenmek doğru değil. Bir de dikkat ederseniz bu şey b12 üretir demiyor "üretebilir" diyor. Hayvansal gıda tükenmiyorsanız veya b12niz yetersizse en iyisi bilindik markalardan takviye almak diye düşünüyorum.
0
playing star again
(29.09.23)
hiç b12 tüketmeyip vücüunda üretmeye başlayanlar da olabiliyor. nadir de olsa. kişiden de kişiye değişiyor. dışardan şu an almadan ilerlemek zor. riskli. vegan sütlerde vs bile çok az var. bira ve bozada da b12 ve şalgamda da var deniliyor da güvenmek zor bence
0
ShadowOfMoon
(14.10.23)
(4)

Sosyal Medyadaki Şipşak Sokak Fotoğrafçılarının Sırrı Nedir?

pantepember
Hani yolda gördüğü birinin şipşak fotolarını çeken kişiler var. İşte onların sırrı nedir?Bir tane örnek vereyim: https://www.youtube.com/@semkavBana sadece "çok iyi bir body ve ortama uygun bir lens"ten ibaret gibi geliyor. Yanılıyor muyum?
Hani yolda gördüğü birinin şipşak fotolarını çeken kişiler var. İşte onların sırrı nedir?

Bir tane örnek vereyim: www.youtube.com

Bana sadece "çok iyi bir body ve ortama uygun bir lens"ten ibaret gibi geliyor. Yanılıyor muyum?
0
pantepember
(21.09.23)
evet ve renk düzeltme müdahalesi

instagram.com

bu adam sony a7 gövde ve 85mm lens kullanıyor

senin paylaştığın semkav da canon r6 ve 70-200mm lens kullanıyormuş
0
freebird5406_2
(22.09.23)
Göz de var canım. Eline her makine alan, her ps yükleyen böyle işler çıkaramıyor.
0
playing star again
(22.09.23)
Ayrica cektigi kisiler model ve cekim kurgu.
0
halk
(22.09.23)
paylaştığı final fotoğraflara bakınca photoshopta baya bir zaman harcadığı belli. ama çoğunlukla bu tarz çalışanların hazır presentleri var.
bunun yanında alan derinliğini ve doğal bokeh etkisini yakalayabilmek için uzun odaklı tele objektif veya 85mm 105mm gibi sabit odaklı objektifler tercih etmiş.
ama bunları yakalayabilmesi için çok iyi bir body çok gerekli değil. yine giriş seviyesi bir makine ve tele lensle benzer kareler yakalanabilir.
0
my fault
(22.09.23)
(4)

Mail gelmiyor gitmiyor/ kuyruğa alındı sorunsali

alimcgraw
Teknoloji cahiliyim. Maillerim birden gelmemeye ve yollanmamaya basladi. Yollamak istediklerinde kuyruğa alındı yazıyor. Sanırım farkında olmadan ayarlarda yanlış bir yere dokundum ama ne olduğunu bulamıyorum. Aptala anlatır gibi çözüm yolu gösterebilecek biri varsa minnettar olurum.
Teknoloji cahiliyim. Maillerim birden gelmemeye ve yollanmamaya basladi. Yollamak istediklerinde kuyruğa alındı yazıyor.


Sanırım farkında olmadan ayarlarda yanlış bir yere dokundum ama ne olduğunu bulamıyorum. Aptala anlatır gibi çözüm yolu gösterebilecek biri varsa minnettar olurum.
0
alimcgraw
(15.09.23)
Hangi programı kullanıyorsunuz? Hangi firmadan e-posta hizmeti alıyorsunuz? Biraz daha ayrıntı verirseniz çözüme daha hızlı gidilebilir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(15.09.23)
@zaman

Outlook. Android telefon. Programla kastinizi bilmiyorum;(
0
🌸alimcgraw
(15.09.23)
android cihazların bazılarında yukarıdan aşağıya çekilerek açılan panelde senkronizasyon veya benzer isimde bir buton oluyor. onu aktifleştirmeyi deneyebilirsiniz.

www.google.com
0
bravoteam
(16.09.23)
Güç tasarrufunu kapatın açıksa
0
playing star again
(16.09.23)
(4)

2000-2010 arası çıkmış bir black metal - death metal şarkısı arıyorum

puslukitalaratlasi
sözleri şuna benziyordu "how could ever say this to you?" ya da "I could never say these words to you" ya da "I would never say these words to you"tarz olarak sanki amorphis in my kantele şarkısı gibiydi yani yavaş ve duygusaldı. aklıma her estikçe bu bir ara dinlediğim şarkıyı arada bulmaya çalışır
sözleri şuna benziyordu
"how could ever say this to you?" ya da
"I could never say these words to you" ya da
"I would never say these words to you"

tarz olarak sanki amorphis in my kantele şarkısı gibiydi yani yavaş ve duygusaldı. aklıma her estikçe bu bir ara dinlediğim şarkıyı arada bulmaya çalışırım. hatta chatgpt yi kullandım 2000-2010 arası metal gruplarını listele vs diye ama şarkıyı bir türlü bulamadım. sözlerini de tam hatırlayamadığım için google dan birşey çıkmıyor.

bulan bulduran olursa çok sevinirim.
0
puslukitalaratlasi
(06.09.23)
Dream theatre- space dye west olabilir mi?
0
playing star again
(06.09.23)
Sözler tam tutmasa da bana Letter to Dana'yı çağrıştırdı.
0
kobuzchu kiz
(06.09.23)
youtu.be

Diary of dreams - the wedding
0
janavarorion
(06.09.23)
janavarorion hocama evrendeki yıldızların sayısı kadar teşekkür ediyorum.
0
🌸puslukitalaratlasi
(16.09.23)
(1)

Nikon D60 netleme sorununun tespiti nasıl yapılır?

anaphylacticshock
Merhaba,Elimde Nikon D60 ve 18-55 kit lens var. Makinayı 2. el almıştım. Normalde teknik konularda gerçekten iyiyimdir. Hiç bilmediğim bir cihaz olsa bile klavuzuna hiç bakmadan en fazla 2 saat içinde bütün çalışma sistemini, detaylarını falan çözerim. Ama bu makinaya alışamadım, ısınamadım bir türl
Merhaba,

Elimde Nikon D60 ve 18-55 kit lens var. Makinayı 2. el almıştım.
Normalde teknik konularda gerçekten iyiyimdir. Hiç bilmediğim bir cihaz olsa bile klavuzuna hiç bakmadan en fazla 2 saat içinde bütün çalışma sistemini, detaylarını falan çözerim.

Ama bu makinaya alışamadım, ısınamadım bir türlü. Kurcalamak içimden gelmedi, kurcalasam da anlamadım. Belki de fotoğraf bana uygun değildir, bilmiyorum.

Netleme ve kilitleme sorunu olduğundan şüpheleniyorum. Bu sorun lensten mi kaynaklıdır yoksa makinadan mı nasıl anlayabilirim? Nasıl kontrol edebilirim?

Bir fotoğrafçıya götürüp baktırıcam ama ben de bir şekilde emin olabiir miyim sorun şurada falan diye?

Bir de eğer herhangi bir sorunu yoksa bu makinanın lensiyle beraber ederi nedir? Shutter sayısı oldukça düşük. İnternette şöyle bir baktım ama fiyatlar çok değişken.
0
anaphylacticshock
(27.08.23)
Deklanşöre yarim bastığınızda netlemiyor mu?
0
playing star again
(27.08.23)
(3)

makale, yazarlik sorusu

Coma
Arkadaslar,Benim bir ölcüm almam gerekiyordu, tezim icin önemli. Danismanim bir hoca buldu ve bir ögrencisi ile ölcümleri tamamladik.Normalde sadece tezimde bu sonucu göstermem gerekirken ben calismayi ilerlettim, o ögrenciye de senin sonuclarinla karsilastirilarim makale olsun diye teklif ettim. Ka
Arkadaslar,

Benim bir ölcüm almam gerekiyordu, tezim icin önemli.
Danismanim bir hoca buldu ve bir ögrencisi ile ölcümleri tamamladik.

Normalde sadece tezimde bu sonucu göstermem gerekirken ben calismayi ilerlettim, o ögrenciye de senin sonuclarinla karsilastirilarim makale olsun diye teklif ettim. Kabul etti.

Makaleyi ben yazdim, benim 3 tane sonucum var onun bir. makale olmasini saglayacak sonuclar benimkiler. ben onun sonuclari olmadan da yayinlarim. ama onun malzemesi cok kullanilan bir malzeme oldugu icin referans gibi olsun, zengin olsun diye ona teklif ettim.
normalde ilk yazar olmam lazim ama yardimci oldugu icin ben onu ilk yazar yaptim, ve iki kisi shared article da anlastik.

neyse, onun danisman hocasi farkli biri demis ki: yazarlara, labini kullandigimiz hocayi da ekleyin.
1- o kisi tesekkürler kisminda olmali etik olan o.
2- bu hoca beni baskilamaya da calisti biraz, o kiz olmasaydi olmazdi gibisinden bir üstünlük kurma cabasi da var. ama o arkadasla problemim yok.
3- diyelim ki ekledik, ben 'et al' kisminda olacagim buna izin vermem. hicbir sey yayinlamam, teze sonuclari ekler gecerim, ya da sonra yayinlarim.

sizin düsüncenizi de merak ediyorum.
0
Coma
(13.08.23)
Niye ilk yazar siz değilsiniz. Hocalarn en sonda olur siz et al olmazsınız.

Danışmanlar eklenir.

1siz 2 öğrenci 3 sizin hoca 4 diğer hoca olmalı benim anlayışıma göre
0
subaqua
(13.08.23)
İlk yazarlık senin hakkın tez senin.
0
playing star again
(14.08.23)
öncelikle, eğer ileride (doçentlik başvurusu veya enstitünüzün tezden çıkma yayın şartı varsa) bu makaleyi "tezden çıkmış yayın" olarak saydırmak isterseniz, sizin ve danışmanınız dışında üçüncü bir ismin yazar olarak yer alması etik ihlal olarak değerlendirilir.

lab kullanmak, birini makaleye yazar yapmaz, teşekkür etmek yeterlidir. yazar dediğin makalenin özüne, bilim üretim sürecine emek vermiş insandır. bedava internet için starbucksta oturanlar da yazar olarak şube müdürünü yazsınlar o zaman. bu hocaların da bedavadan makale yazarı olma çabasını anlamıyorum.
0
halanne
(14.08.23)
(7)

Aile yanında hiçbir şeye odaklanamıyorum

hadi ya la
Depremden sonra ailemin yanına taşınmak zorunda kaldım, 29 yaşındayım. Bir süre bu düzende olacağım. Ev o kadar kaotik geliyor ki. Aslında iyi ve sakin insanlar, ama kulaklığımı takıp kendimi işime veremiyorum. Sürekli bir mevzu oluyor ve katılmak durumunda kalıyorum. Ev işleri, tadilatlar, banka iş
Depremden sonra ailemin yanına taşınmak zorunda kaldım, 29 yaşındayım. Bir süre bu düzende olacağım. Ev o kadar kaotik geliyor ki. Aslında iyi ve sakin insanlar, ama kulaklığımı takıp kendimi işime veremiyorum. Sürekli bir mevzu oluyor ve katılmak durumunda kalıyorum. Ev işleri, tadilatlar, banka işleri, küçük akraba krizleri, hep ama hep bir mevzu var doğal olarak. Fakat çalışmam gereken saatler içinde kendimi izole edemiyorum. Sanırım bir odaya kendimi kapatıp belli saatler içinde çıkmamam ve mesai yaptığımı vurgulamam gerekiyor. Sorunu yazarken kendim çözdüm gibi, ama size de sorayım. Özellikle yaşıtlarım ve büyüklerim, aile yanında kalmak tarifi zor bir huzursuzluk yaratıyor mu?
0
hadi ya la
(10.08.23)
evden çalışılıyorsa belli yaştan sonra aile yanı zor oluyor. dışarda çalışabilirsiniz starbucks veya kahvecilerde kütühanelerde.
0
playing star again
(10.08.23)
Ev o kadar kaotik geliyor ki +1. Sana katiliyorum kardesim. 1+0 da olsa kendi evine cik maddi olarak baska seylerden kesip.
0
hot potato
(10.08.23)
Kaotik oluyor. Ama kendimi odaya kapatıp çözüyorum. Sıcak yemek, sınırsız içecek falan olması da cabası.

Kendinizi odaya kapatmıyorsanız çok zor
0
zimbirik
(10.08.23)
bütçe varsa tabi 1+1 ev, yoksa yakınlarda bir cafe, kütüphane, coworking space de iş görebilir.
0
orpheus
(10.08.23)
Önemli bir durum yoksa rahatsız etmemelerini söyledim. Odaya girip kapatıyorum kendimi. Hiç çıkmıyor değilim. Mola verip tekrar giriyorum.

Her olaya dahil olmaya çalışmayın. Acil işim var deyin.
0
sevilen progressive türkücü
(10.08.23)
Valla ben de benzer bir durumdayım. Uzaktan çalıştığım için sorumlu olduğum bir işim olduğunu idrak etmeleri zaman aldı. @zimbirik'in dediği gibi kendimi odaya kapatıyorum, toplantılardan anlayinca odaya yemek içecek servisi başladı:D
0
Amaranta ursula
(10.08.23)
Kendinize özel alan yaratın çalışmak için. Ve çalışmaya başlarken çalışmaya başladığınzıı, kapıyı vurmadan girmemelerini söyleyin.
0
elitoangelito
(11.08.23)
(12)

bu kedi cins mi?

konetsu
https://i.imgur.com/P1a6Y9w.jpgsokak kedisi gibi değil ama dışarıdaydı. binadan birinin de değil sanırım birkaç komşuya sordum tanıyan yok. bizim binanın dışında duruyordu öyle şuan köpekler saldırmasın diye içeri aldım ama kedi bakmayı düşünmüyorum. napılır?
i.imgur.com

sokak kedisi gibi değil ama dışarıdaydı. binadan birinin de değil sanırım birkaç komşuya sordum tanıyan yok. bizim binanın dışında duruyordu öyle şuan köpekler saldırmasın diye içeri aldım ama kedi bakmayı düşünmüyorum. napılır?
0
konetsu
(09.08.23)
Ev kedisi givi duruyor yazık. Hatta tıraş edilmiş olabilir kuyruğun ucundaki tüyler dahq uzun
0
playing star again
(09.08.23)
bi komşu 2-3 haftadır buralarda dedi ben yeni görüyorum ama bir süredir dışarıdaymış yani. ya kaçtı ya sahibi bıraktı bilemiyorum ama... sahibini bulmak mümkün değil sanırım bu kadar zamandır dışarıdaysa... kuyruğu tıraşlı evet.
0
🌸konetsu
(09.08.23)
Veterinere götürüp çip kontrolu yapılabilir. Traştan dolayı dışarı kedisi gibi durmuyor. Bence sahiplenin.
0
jazzabel
(09.08.23)
kuyruk traşı bir iki aylık gibi duruyor belki sahibi çip falan taktırmıştır, üstünde çip varsa veteriner sahibini bulur.
0
Sir Anthony Hopkins
(09.08.23)
Ankara kedisi diyebiliriz. Evcil ise sahiplenin ya da sahiplendirin. Kolay sahiplenilir. Öncesinde veterinere götürün, belki evden kaçmıştır. Çip varsa görünür.
0
prole
(09.08.23)
Ankara kedisi. Bizim de var dunyanin en minnos ev arkadasi <3
0
instant crush
(09.08.23)
bir süredir dışarıda yaşayabildiğini öğrenince başta geri saldım kapıyı açınca kendi çıktı ama sesini duyunca kapıyı açtığımda koşarak geri geldi... bu sefer çıkmak istemiyor gibi. anneme vereceğim ayarlayabilirsem, veteriner tanıdığı da var çip var mı yok mu baktırırız. mama ve kum aldım şimdilik, su ve yastık da koydum. muhtemelen uyuyor sesi çıkmıyor şuan ^^ umarım sabahın köründe veya gece yarısı uyandırmaz :D

binaya girme konusunda çok hevesliydi hemen içeri daldı dış kapıyı açtığımda ama başta bodruma kaçmıştı. sonra bizim kata çıkıp miyavlamaya başladı kapıyı açınca içeri geldi yine kendi isteğiyle. meraklı bir de, kapısını açtığım odaya hemen girmeye çalışıyor ama huyunu bilmediğimden kendi odama almadım şimdilik. herhangi bi agresifliği yok, tısslaması tırmalaması vs. gibi. ilk aldığımda durmadan miyavlıyordu ama mamasını yiyince sesi kesildi karnı açtı herhalde. mutfakta kapı olmadığından bi odaya kapatmak zorunda kaldım şimdilik, devamlı mutfağa giriyor çünkü. her gün et veya tavuk tükettiğimden sinen koku çekiyor sanırım :D bende kalıcı olmayacağından 1-2 gün idare edecek artık. ayarlayabilirsem yarın sabahtan ilk fırsatta götüreceğim annemlere.

umarım çiplidir de sahibi bulunur, herkes için en iyi sonuç bu olur sanırım. ama çip yoksa muhtemelen annem sahiplenir veya isteyen birini bulana kadar geçici olarak bakar enazından. teyzemin de ankara kedisi vardı onu çok sevmişti çünkü.
0
🌸konetsu
(09.08.23)
ver annene arkadaş olsun. yazık yapamaz dışarıda bu.
0
deranzo1
(09.08.23)
odadan çıktığım an peşime takılıyor hep ayağımın dibinde :D bi kahve yapana kadar bile bacağıma sarılıp bırakmıyor bi zıplamayla yerden mutfak tezgahına kadar çıkabiliyor vs. kahvemi yaptım odama geçeceğim hop odama koşuyor benle. elimdeki kahve dökülecek diye korktum mecbur içeri girmesine engel olamayıp sonra çıkardım odadan ^^ uyurken ses etmedi ama sesimi duyunca burada olduğumu anlayınca yalnız kalmak istemiyor hep yanımda olmaya çalışıyor gibi ^^ annemi ikna ettim götüreceğim bugün umarım onu da sever böyle. götürene kadar huysuzlanmaz umarım. kutuda götüreceğim mecbur birkaç dk kapalı kalacak. çok uzun sürmesin diye taksiyle gideceğim. bana çok meraklı gibi geldi kahveyi yemek istemiyor ama ne yaptığımı görmeye çalışıyor, bi odanın kapısını açarsam hemen içeri girmeye çalışıyor filan. ama koyduğum yastığı filan parçalamadı saldırmadı tırmalamadı. hareketli ama uysal gibi ^^ yeni bi ortam olduğundan meraklıdır herhalde kalıcı evine gidince birkaç güne sakinleşir
0
🌸konetsu
(10.08.23)
çok sevindim çok iyi yapmışsınız:)
0
playing star again
(10.08.23)
annemlere yerleştirdim bugün :) orada daha rahat gibiydi. bende gezebileceği alan kısıtlıydı. tek yaşadığımdan 2 oda depo gibi bi oda da çamaşır kurutmalığının filan olduğu yerdi salon aktif kullandığım odam ve buraya da almıyordum. tabi ben kendim sahiplensem alır alışırdım o ayrı ^^

yani sadece bomboş hiçbir şey olmayan koridor, mutfak ve tuvalet bölgesinde gezebiliyordu. eşya da az olunca oyalanamıyordu. buralarda önüne geçip dışarıyı izleyeceği pencere de yoktu.

şimdi annemlerde odadan odaya geziyor. arada çıkıp masaya yatıyor, arada camdan dışarı bakıyor. öyle her anını ayağımın dibinde geçirmek yerine kendi kendine oyalanabiliyor sıkılmadan. en son evden çıkarken bile bi kafasını kaldırıp baktı ama öyle takip edip benimle çıkmaya çalışmadı.

tabi bunda giderken yolda çok enerji harcamasının da etkisi olabilir. taksideyken kutuda sıkıldı durmadan miyavlayıp çıkmaya çalışıyordu. ama eve varıp çıkardığımızda bi kızgınlığı tribi filan olmadı geldi yine sevdirdi kendini :) küsmedi beni niye kutuya hapsettin diye.

anneme de sevdiriyor kendini ona da alıştı hemen. hiç bu insan yabancı diyip kaçmadı. yolculuk sırasındaki sıkıntısını saymazsak gördüğüm en uysal kedi olabilir. dışarıda kalıp o kadar sıkıntı çektiği halde hiç ürkekliği olmaması şaşırtıcı. birkaç dakikada hemen yıllardır yaşadığı ev gibi rahat rahat uzanıp yatmaya başladı ^^ alışma süreci diye bişey yok bu kedi için resmen.

i.imgur.com
0
🌸konetsu
(10.08.23)
Umarım sorunsuz, mutlu devam edersiniz.
0
prole
(12.08.23)
(6)

Bir takım çıkmazlar

Lubb
-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda. -bazı şeyleri kon
-psikologa gitmek istemiyorsunuz orası kesin. (psikologlar gelip kızmayın lütfen zaten kötüyüm)

-psikaytra gidince de ilaç yazılmasını da istemiyorsunuz. kullanmazsınız.

-toparlamanıza yardımcı olacak sosyal çevreniz yok. bu yüzden ortamınız yok. arkadaşınız az ve olan da uzaklarda.

-bazı şeyleri konuşamıyorsunuz, paylaşamıyorsunuz, buraya bile yazamıyorsunuz her şeyi.

-özetle hayatsız bir çöpsünüz. işte mutsuz mutsuz çalışıp bir umut arıyorsunuz.

-ama artık patlayacak gibi oluyorsunuz, kendinizden, hayattan, toplumdan kopmak üzeresiniz, tutunduğunuz bir iki umut var iken onların da hayal kırıklığı olma olasılıkları olduğunu fark ediyorsunuz. tahammülden yorulmuşsunuz özellikle kendinize. kendinizden nefret ediyor en başta kendinize sonra da herkese külfet olduğunu düşüyorsunuz.

ne yapardınız?

sanırım ilk iki maddeden dolayı tedaviye kapalılık durumu çıkıyor. doğrudur. bu da ayrı bir sorun ama işte o yüzden soruyorum ya ne yapılabilir?

evet spor dışında.

teşekkür ederim.
0
Lubb
(01.08.23)
Hayatı bu kadar önemsemememiz lazım. It's just a ride. Anlattığınız kadar kötü bir hayatınız yok muhtemelen. Alt tarafı insanız neden kendimizden nefret edelim? Neden başkasına gösterdiğimiz şefkati, anlayışı kendimize göstermeyelim?

Ama biz ne kadar bir şeyler söylesek de ikna olmayacaksınız muhtemelen. Ben de kendimden biliyorum.
0
playing star again
(02.08.23)
Evet bir çıkmaza girmişsiniz duruma bakılırsa o kesin ama çözümlere de kapalısınız. Kendi bildiğiniz yöntemlerle halletmek istiyorsunuz fakat sanırım siz de içten içe biliyorsunuz ki bu tek başınıza çözebileceğiniz bir şey değil belli bir noktadan sonra. Ve anladığım kadarıyla o noktayı geçmişsiniz.

İçinde bulunduğunuz derin mutsuzluktan dolayı uzun süren uykusuzluk hali oluyor mu? Eşlik eden, içinizi ezen ağır bir keder hissiyle? Hafif uykuya daldığınız zamanlarda da hıçkırarak uyanmalar, insan içinde iki kelime ama gerçekten iki kelime konuşacak gücü bulamamak, insanlarla, sevdiğin insanlarla dahi bir araya gelmekte zorlanmak, yolda yürürken bir kaldırıma yığılma isteği ve hüngür hüngür ağlama isteği ve hatta bağırma isteği, inanılmaz bir boşvermişlik, hayata karşı kayıtsızlık, geleceği planlayamama, herhangi bir şeye odaklanamama, önceden sevdiğiniz iyi gelen aktivitelerin, hobilerin bile bir noktadan sonra iyi gelmemesi gibi şeyler, uzar gider...

Ben çok uzun süre direndim, uzun süren bir buhranın ardından o noktayı geçtiğimi şöyle anladım. İş yerinde anksiyete krizi yaşadığımda. İş arkadaşımla konuşurken ve hiçbir şey çaktırmamaya çalışırken kalkıp odama gitmeye çalıştım fakat ayağa kalktığımda ağzımdan çıkan tek cümle "ben iyi değilim galiba" oldu ve koltuğa yığıldım.
Ondan sonra işte terapi almaya başladım. Öncesinde zaten bir ilaç geçmişim vardı ama terapi noktasında direniyordum. Tek başıma baş etmeye çalışınca işte sonuç böyle oldu.

Üzgünüm ama gerçekten çözüm sadece tedavi. Bence direnmeyin daha fazla, soluğu bir psikologta alın. O sizi yönlendirir zaten
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.08.23)
Spor ölçeğine kadar inerek olası çözüm yöntemlerinin hepsini bir bir elemişsiniz her satırda.

Sizi daha iyi bir hale getirecek mümkünse kendiliğinden gerçekleşecek sihirli bir çözüm arıyor gibisiniz. Ancak gerçeklikten kopmamak önemli, böyle bir çözüm yok. Olsa hepimiz bunu uygulardık değil mi?

Bir aşamada yukarda reddettiğiniz yöntemlerden birine hazır hale geleceksiniz, o noktaya ulaşana kadar kendinize biraz "saçmalama alanı" açın.

Örneğin eğlence metotlarını küçük mü görüyorsunuz? Öyle yapmayın, gerekirse salak saçma gördüğünüz dizi film türlerine, müzik akımlarına bakın. Kendinize göre şekillendirebilirsiniz. Farklı bir şeyler bulun yani, bir şey bulmaya çalışmayın ama rastgele dolanın. Beğenmediğiniz şeyi beğenmeyin, beğendiğiniz şeye de "ulan ben bundan mı zevk alıyorum" demeyin.

Bütçenize göre her ay bir şeyler yapın, yine seçiçi olmayın sadece yapın. Başka insanlar ne yapıyorsa bir görün.

Bu tip şeyler sizi meşgul ederken sorunlarınızı tespit edin, neden bu durumdasınız, neden bu durumdan çıkmak istiyorsunuz, nasıl başladı? Nasıl pekişti? Değiştirebileceğiniz ve sizin elinizde olan şeyler mi yoksa daha genel ölçekle alakalı sizin dışınızda gelişen kötü gidişatlara bağlı kısmen kabullenmeniz gereken sorunlar mı bunlara kafa yorun.

Bunlara kafa yorarken kafanıza birçok soru gelecek ve muhtemelen işin içinden çıkamadığınızı hissedeceksiniz. O zaman bir uzman desteği almaya daha hazır olabilirsiniz.
0
akhenaten
(02.08.23)
Merhaba mesaj attım size
0
hasmetizm
(02.08.23)
diyorsunuz ki " ben acım, ama yemek yemek istemiyorum, bana enerji verecek sıvı besinler de tüketmek istemiyorum. ama karnımın doymasını istiyorum. açlığımı gidermem için ne yapmam lazım?"

yapmak istemediğiniz şeylerin probleminizin çözümü olduğunun siz de farkındasınız
0
yemrem
(02.08.23)
eğer kendinizde kitap okuyacak motivasyonu sağlayabilirseniz bir sıfırdan büyüktür diyebiliriz.

şu kitaplar fayda sağlayabilir;
Iyi Hissetmek - David Burns
Hayatı Yeniden Keşfedin - Jeffrey E. Young
Psikonet yayınlarına da göz atabilirsiniz.

ayrıca şunlar veya benzeri kanalları izleyebilirsiniz;
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

ama bunları okusanız da, izleseniz de eninde sonunda iyi bir terapist bulmanızda fayda var. sevgiler.
0
Phoebe
(02.08.23)
(18)

düğünüme gelmeyen arkadaşlarım

metal69
Bugün nikah yaptım. Şöyle 3 vaka var.1- kardeşim dediğim bir arkadaşım 2 kilometre öteden gelmedi, aradım açmadı, mesaj attım neden gelemedin bir sıkıntı mı oldu diye, "kusura bakma gelemedim" diye geri dönüş yaptı. kardeşim dediğim bir kişi olduğu için ölüm döşeğinde bile olsa gelmesini beklerdim,
Bugün nikah yaptım. Şöyle 3 vaka var.

1- kardeşim dediğim bir arkadaşım 2 kilometre öteden gelmedi, aradım açmadı, mesaj attım neden gelemedin bir sıkıntı mı oldu diye, "kusura bakma gelemedim" diye geri dönüş yaptı. kardeşim dediğim bir kişi olduğu için ölüm döşeğinde bile olsa gelmesini beklerdim, beni biraz üzdü gelmemesi.

2- geçen hafta kapısına kadar gidip davetiye bıraktığım, tabi ki geliriz diyen sevdiğim bir arkadaşım da bugün gelmedi.

3- bir arkadaşım da korona zamanında zor koşullarda nikahına gitmiştim, ona da dsveyiye yollamama rağmen gelmeye tenezzül etmedi.

Sizin başınızı da gelmiştir bu tarz şeyler, bana ne demek istersiniz?

3'ü de mazaret bildirmedi ve 3'ü müsaitti biliyorum.
0
metal69
(29.07.23)
ekonomik durumları, borcu harcı önemli. altın maltın işleri insanları zora sokmaya başladı. ekonomik bir sorunu, çekinesi yoksa kardeşim dediğin adamın gelmemesi dallamalık o başka.
0
mordorlu ziya
(29.07.23)
Amaaaan. Daha dün bir bugün iki gezin tozun eğlenin. Kim gelmiş kim gelmemiş ne yapacaksin?
0
allah yazdiysa bozsun
(29.07.23)
Hayırlı olsun hocam. Eleştirmek kolay tabii ki ama başımıza gelmeden anlayamayız bazı şeyleri. Belki bir gün siz de gidemeyeceksiniz. Şimdi bir şey yapmayın üzüntüyle. Belki telafi etmek isterler. Bir şey yaparlar. Sonra mahcup olursunuz. Bir şey yapmazlarsa zaten bir daha konuşmazsınız.
0
dissendium
(29.07.23)
Düğün yok mu? Belki düğüne gelirler.
0
sevilen progressive türkücü
(29.07.23)
Evlenince bağlar kopuyor zaten.

Ben olsam aramazdım bile niye gelmedin diye. Tebrik etmek için aramasını beklerdim, karşı tarafın hiç aramaması durumunda da muhtemelen kökten biterdi arkadaşlığım, çünkü ben asla aramazdım geri.
0
Cesario
(29.07.23)
"kardeşim dediğim bir arkadaşım" - cok arabesk bir tabir bu ve maalesef karsiliksiz sevdaymis. numarasini sil + engelle.

ekonomik durumun herhangi bir alakasi yok. paran yoksa bile dugune gidilir. gelicem diyip ghosting yapilmaz. tam okuzluk.
0
hot potato
(29.07.23)
@sevilen progressive türkücü

Kına vardı ona zaten gelemezlerdi farklı şehirden, burada da sadece nikah vardı.
0
🌸metal69
(29.07.23)
@mordorlu ziya

Hocam gelen geliyor, Kocaeli'den, Bursa'dan gelen arkadaşlarım var İstanbul'a, bunlar aynı mahalledeyiz gelemiyor. Ekonomik durum önemli değil, gelmesi bile yeter. Gelip te takı takmayan da vardı yani onlara birşey diyemeyiz, gelmişler insanlar sonuçta başımızın üstünde yerleri var.
0
🌸metal69
(29.07.23)
Düğün olmadığını biliyorlar demi? Kardeşim dediğiniz adamla en son ne zaman konuştunuz?

Resmen umursamamışlar çok saçma. Belki de saçma sapan insanlardı.
0
sevilen progressive türkücü
(29.07.23)
Vallaha ben kardeşim dediğim adam için Fransa'dan geldim.

Gelemediğim adamlara mesaj attım, evlerine hediye yolladım çünkü zaman uymadı.

Bence alinmaniz normal.
0
logisticsmanager
(29.07.23)
Düğün hiç sevmem. Buna rağmen üç yakın arkadaşım için yurt içi,yurt dışı kmlerce yol gittim. Alınmakta haklısın. Ben bu kişilerle iletişime gelmezdim. Belirli bir mazeretleri varsa bir iki hafta içinde size ulaşıp durumu anlatırlar zaten. İnsanın başına her türlü şey gelebiliyor. Bir sebep filan yoksa,sizin de gönlünüzü almayacaklarsa boşverin. Bazen bazı insanlara gereğinden fazla önem veriyoruz. Oluyor böyle şeyler. Hayırlı olsun bu arada.
0
asteriks
(29.07.23)
Ben direkt küser konuşmazdım.
0
playing star again
(29.07.23)
ortak arkadasiniz yoksa, yaninda getirecegi bir +1'i de yoksa napicam tek basima demis olabilir.
keyfi yoktur cani istememistir.
cok yakin olan gelmese de hediye getirir nezaketen ama o kadar yakin olmadigin gidip masrafa girmeyelim demis olabilirler.
ben takilmazdim.

ayrica oyle cok yakin falan degilsiniz ya. o derece yakin olan seninle baslardi o gune zaten. misafir gibi nikah saatinde gelmez onlar.
0
Kittie
(29.07.23)
Olabilir yürütmek zorunda olduğumuz bazı ilişkiler dışardan iyi görünüyor olabilir. Ama içten içe sizin için bir de bunu yapma zorunluluğu hissetmeyip kestirip atmak istemiştir.
0
coca cola
(30.07.23)
Silerdim. Net.
0
baldan kaymak
(30.07.23)
Ben gelmeyene gönül koymam ama gelene iki elim kanda olsa giderim ki gittim. Gelmeyenlerde neden gelmedin diye sormadım. Üzülürmüsün üzülürsün hayal kırıklığı olur normal. Demekki kimseye kardeşim demeyeceksin bu kadar güvenmeyeceksin sana güzel bir ders olmuş
0
basond
(30.07.23)
Düğün yapmadıysanız gelmeyenlere gönül koymaya hakkınız yok bence.

Zamanı olmadığı için, altın alacak parası olmadığı için, eşiyle-çocuğuyla tartıştığı için veya son anda önemli bir durum çıktığı için gelememiş olabilirler. Bütün bunlar olmayıp önemli olmadığını düşünmediği için gelmemiş de olabilir. "Önem verseydi düğün yapardı, belli ki umursamıyor ki nikah yapıp geçiyor sadece" diye düşünen de vardır.

Hayatınızdan insan silmek için bu kadar istekli olmayın.
0
michael_knight
(31.07.23)
Öncelikle tebrik ederim.

Böyle günlerde insan yakın arkadaşlarını görmeyi bekliyor. Başka bir duyuruda da konusu geçmişti yani böyle günlerde birbirimizin yanında olmayacaksak niye yakın arkadaş/akraba oluyoruz. Düğünle de ilgisi yok nikah/düğün fark etmez.

Benim de başıma buna benzer durum geldi tabi birkaç kişi bazında; silip engellemene gerek yok ama yerinde olsam 3'ü ile de bundan sonra iletişime geçmezdim. Kimisi tembellikten, kimi altın takmak istemediğinden gelmiyor. Kimi de yapı olarak tuhaf bir kafada.

Önemli bir durumu olup gelemeyen nikah öncesi/sonrası bilgi veriyor. Bunlarda belli ki öyle bir durum yok.
0
Lethe
(31.07.23)
(12)

neden tablete ihtiyaciniz var?

Kittie
almayi dusunuyorum da kullanimi kisitli gibi geldi bana.sirf yatakta daha buyuk bir ekrandan birkac site bakmak icin alinir mi?gece cep telefonunu karistirmadan uyuyamiyorum ve ekran daha buyuk olsa iyi olurdu. gerci iyi olur muydu onu bile bilmiyorum, yoksa gozlerim mi bozulur iyice?kisacasi laptop
almayi dusunuyorum da kullanimi kisitli gibi geldi bana.
sirf yatakta daha buyuk bir ekrandan birkac site bakmak icin alinir mi?
gece cep telefonunu karistirmadan uyuyamiyorum ve ekran daha buyuk olsa iyi olurdu. gerci iyi olur muydu onu bile bilmiyorum, yoksa gozlerim mi bozulur iyice?
kisacasi laptop ve cep varken neden tablet ?
0
Kittie
(23.07.23)
Tabletim yok ama ders çalışmak için kalemli tablet almayı düşünmüştüm. Kâğıt harcamaktan kurtuluyorsun. Büyük lüks. Tablette oyun oynamayı sevmiştim. Bir de tablet kullanınca telefonu daha az kullandığın için telefonun şarjı daha çok gidiyor. Laptop bambaşka bir şey.
0
dissendium
(23.07.23)
Aslında pek ihtiyacınız yok. Bişiler izlemek için kullanıyorum ama yatarken bu mereti internette gezmek için kullanmak zor tek elle tutulmadığı için. Sırf o yüzden alacaksınız almayın hatta bazen hala lap top da alıyorum kucağıma tablet klavyesinde bişi yazmak telefondan da laptopdan da zor.
0
playing star again
(23.07.23)
tablette instagram kullanmak telefondaki kadar pratik değil ama twitter a bakıp youtube izliyorsan kullanışlı, film dizi izlemek de güzel oluyor laptoptan daha pratik
0
freebird5406_2
(23.07.23)
iş için PDF okumam ve not almam gerekebiliyor. O yüzden aldım. Aldıktan sonra ek olarak bi şeyler izlemek ve podcast dinlemek için de kullanmaya başladım.
0
perferil
(23.07.23)
Yoldayken çalışmak, ucuz, pratik, hafif, az yer kaplıyor
0
from where i ride
(23.07.23)
Benim tablete ihtiyacım yoktu. Bir yakınım kendine alırken bana da armağan etmek istedi. 4 yıl oldu IPAD kullanıyorum. İhtiyacın var mı dersen gene olmasa da olur ama kendi adıma gerçekten de kullanışlı bulmadım değil. Daha ziyade ben işlevlerinden yararlanıyorum diyebilirim.

Ben telefonu çok yoğun kullanan bir insan değilim, sosyal medya hesaplarım filan yok. Ama çok fazla şey okuyan biriyim, bu açıdan tablet ile internette sörf yapmak çok kullanışlı oluyor. Elbette film, dizi izlemeyi tablet ile yapmak çok daha keyifli. Uzandığın yerden istediğin gibi kullanabiliyorsun. Bunu kesinlikle laptop ile bir tutamam ki zaten dizüstü bilgisayar ile birşeyler seyretmekten keyif almıyorum. İhtiyaçlarımı (bookmark uygulamaları, çevrimiçi notlar, çevrimiçi dökümanlar vb.) olabildiğince dijitalize eden birisiyim. Bu açıdan tablet çok işime yarıyor, herşey birbirleriyle eşleştiğinden hemen erişiveriyorum. İş sebebiyle sık seyahat ettiğimden tüm gerekli belgelerimi elimin altında taşıyorum. Tüm bunlar birleştiğinde tablet benim işimi gören bir cihaz. Ama bu kadar mobil bir yaşamım olmasaydı yokluğunu hiç hissetmezdim. Zaten şimdi de ihtiyaçtan ziyade faydasını görüyorum diyebilirim. Eksilse üzülmem.
0
burka
(23.07.23)
tablet benim için twitter makinesi gibi bir şey.
0
biergarten
(23.07.23)
İhtiyacım yokken almıştım. Kullanmam,öyle köşede durur diyordum en çok onu kullanıyorum. Telefonun ekranı küçük geliyor. Bir şeyler okurken ya da araştırırken tableti tercih ediyorum. Oynadığım bir oyun var,onun için de pratik oluyor. Bir ara dil de çalışmıştım. Seyahatte de taşımak kolay oluyor. İşe dair bir şey yapacaksam dizüstünü kullanıyorum. Tablet daha ziyade kendi keyfi işlerim için.
0
asteriks
(23.07.23)
Asteriks +1. Aldikca kendinize uygun kullanim alanlari da bulabiliyorsunuz. Su ara en cok piyano calarken nota calismak icin kullaniyorum. Pdf okumak icin ideal. Bazen evde tv falan da izliyorum odada tv yokken. Cok farkli kullanim alanlari var yani.
0
gibicibicis
(23.07.23)
ben yolculuk yaparken işlerime ulaşmak için almıştım zamanla eşim el koydu artık yemek yaparken bir şeyler izlemek için kullanıyor ben de arada yatakta uzanırken youtubedan bir şeyler izlemek için kullanıyorum, onun dışında hiç bir işe yaradığı yok. bir şeyler yazmak çizmek fevkalade zor tek avantajı bir şeyler izlemek, ya da çocuklar için oyun oynamak.
0
solo
(23.07.23)
spor ve mutfak için ideal
telefonun laptopun kirlendi derdi var
0
mantık
(23.07.23)
Kpss çalışırken kullanmıştım pdf okurken ve slaytları kullanırken çok işime yaramıştı.
Şimdide iş için notları tutuyorum iclouda tabletten bakıyorum
0
kararsızataletfilozofu
(23.07.23)
(3)

SLR fotoğraf makinelerinin sıfırıyla 2. eli arasındaki fiyat farkı?

bu nicki alirken mutsuzdum
2. el bir cihazı 2 bin liradan alabilirken sıfırları 9-10 bin lira civarında. Bunun sebebi nedir? 2. ellerin ne gibi bir eksisi olabilir?
2. el bir cihazı 2 bin liradan alabilirken sıfırları 9-10 bin lira civarında. Bunun sebebi nedir? 2. ellerin ne gibi bir eksisi olabilir?
0
bu nicki alirken mutsuzdum
(21.07.23)
o kadar fark olmaması lazım, hangi makinaya bakıyorsunuz ?

mesela canon eos 5D ilk nesil ile 5D mark 4 kıyaslıyorsanız olabilir. fakat adı aynı olsa da ikisi aynı makina değil.
0
orpheus
(21.07.23)
muhtemelen çok eskidir ve kalan ömrü çok azdır.
0
playing star again
(21.07.23)
arabadaki kilometre neyse slr'de de shutter sayisi odur.
ayrica kullanilmadan uzun sure duran makineler bakim ister...
herhangi bir sebepten tamir gormusse: mesela dusmusse; icine toz, su vb girmisse...
0
idexo
(21.07.23)
(7)

eski sevgili sonrası ilişkiler

unidentified floating object
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolay
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolayısıyla unutmadan başkasıyla görüşmeyi ben de mantıklı bulmamıştım. karşımdaki insana haksızlık da olur demiştim ki aslında başkasıyla konuşunca bile eski sevgilimi aldatıyor gibi hissediyordum. gel gelelim bu konuya da genelleyerek bakmak doğru değil galiba. sonuçta ben 4.5 yıllık ilişkiden çıktıysam eski sevgilim de çıktı ve o şu an 1 aydır biriyle berabermiş bile. (hem de arkadaşım dediği, benim için sildiği biriyle <3) şimdilerde evlilik planlıyorlar fln, ne güzel. yani unutmakla kalmamış, yuva kuracak yakında. artık başkasının sevgilisi olan birine hisler beslediğim için ayrıca kızgınım kendime ama neyse konu bu değil, çözücem zaten. ben halihazırda başka ilişkiye hazır veya istekli değilim, sevgilisi olduğunu öğrenmeden önce eski sevgilimle iletişime geçmeyi düşünüyordum hatta, sorun yaratan hallerimi düzeltmiştim vs. bomboş hayaller. neyse konu dağılıyor.

soru: acaba ben bu eskiyi unutmadan başkasıyla olmama meselesini fazla mı ciddiye alıyorum? belki de unutmanın yolu bu mudur? biriyle konuşmak için enerji şöyle dursun yaşama hevesim bile yok ama buna mı zorlamak lazım? denedikçe mi değişir kafam, beklentilerim fln? flört mlört berbat olduğum şeyler üstelik. bilmiyorum yani ne yapmalı? deneyimlere dayanan yanıtlar çok daha iyi oluyor eğer varsa. hani şey gibi, çok aşıktım, ayrılınca öldüm bittim ama asıl ondan sonra gerçek aşkı buldum gibi. :)
0
unidentified floating object
(21.07.23)
Kabullen ve devam et diye deyimleri var gavurların. Melankoli kafasından çıkman lazım. Yas tutmuşsun yeterince. Sanıyorum ki hala söylemek istediğin şeyler var karşıya. Rol play yapacak birini bul, ex rolünü yapsın sana, söyleyeceklerini söyle ve vedalaş. Konuyu kapatmak için güzel bir yöntemdir ben yaptırıyorum insanlara, işe yarıyor. Sonra da hayatına devam et yalnız veya değil.
0
hasmetizm
(21.07.23)
boynuzun tillahını yemiş biri olarak çok iyi anlıyorum durumu. 1 seneye yakın kendime gelememiştim.

soruya cevap olarak yok zaman geçsin düzelir, her şeyin ilacı zaman vs. (utanmasa zaman verecek hatta vermişler yok ilişkinin yarı süresiymiş falan filan) laflarına katılmıyorum. zamanın kendisinde bir sihir yok, sihirli kısım değişim. bir şey değişmiyorsa daha da derbeder oluyor çıkıyorsun zaman geçtikçe (kendimde ve bu durumu yaşayanlarda gözlemlediğim). ben de yok hatalarımı düzelttim acaba olur mu falan kafasındaydım en yakın arkadaşımla boynuzlanmışken :D. neyse dönelim soruya beni bu bedbaht, bohem, bedevi artık ne dersen de dönemden kurtaran başka bir ilişkim olmuştu. burada şanslıydım ki o beni buldu, yoksa o vaziyetin nerelere gideceğini düşünemiyorum şu an sadece gülüyorum o halime.

kısaca başkalarıyla olmadıkça kendi kendine o saçma ilişkiye anlam yüklüyorsun daha da gözünde büyüyor daha da uzaklaşıyorsun her şeyden içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor, unutamama devam ediyor. bana kalırsa kendine şans ver dene bir yerde tutar talihin değişir denemeden tek diyeceğim şey çok beklersin.
0
gule gule
(21.07.23)
Eski sevgiliyi unutamadığınız zaman, belki unuturum diye biriyle sevgili olmanın birden fazla negatif yönü var.

İlk olarak kendiniz diyorsunuz hazır ve daha önemlisi istekli değilim diye. Bu durum karşınızdaki kişi tarafından da hissedilir. Eğer bu kişi duygusal zekası yüksek biriyse sizinle ilişkisine devam etmez ve sizin de umutsuzluğunuz perçinlenir. "Bir daha mutlu olamayacağım galiba" tarzı gerçekçi olmayan hisleriniz kabarır. Duygusal zekası yüksek birisi değilse de bir terslik olduğunu hisseder ama anlam veremez ve bu aralar moda tabirle toksik bir süreç başlar, birbirinizi yer bitirirsiniz. Bu biraz genelleme gibi, ancak tam olarak da değil. Neticede ortada isteksizce eski sevgilisini unutmaya çalışan siz ve sizden hoşlanan biri olacak onun da kendine göre bir geçmişi olabilir henüz bilinebilir bir şey değil bu. Gerisi matematik...

İkincisi, karşınızdaki kişiyi kötü etkileyeceksiniz. İnsanlara olan güvensizliğinden ve kullanılmışlık hissinden bahsedecek yeni birileri doğmuş olacak büyük olasılıkla. Bu zincirleme bir durum...

Ancak şu var, bence bunu anlamalısınız. Dürüstlük önemli bir erdem. Siz karşınızdaki insanla sevgili olma beklentisi olmadan bir şeyler yürütebilirsiniz. İnsanlara umut vermeniz yanlış. Doğru değil. Doğrucu Davut olmak zorunda değilsiniz ama neticede bu böyle.

Sevgililik kurumu birlikteliğin tek yolu değil. Bir gereklilik de değil. Baktınız zaman içinde işler değişti, o zaman duygularınızı açar ilişkinizi ilerletmeyi konuşursunuz.

Demek istediğim kimseyi kandırmak zorunda değilsiniz yalnız kalmamak için. Tek yol sevgili olmak değil.

Ayrıca başkasıyla birlikteyken eski sevgilinizi aldatıyor gibi hissetmeniz hoş bir durum değil, bu düşünceden kurtulmalısınız.
0
akhenaten
(21.07.23)
Ne kadar zaman geçmeli?" konusuna o kadar takılmayın. Kanun değil bu.

Başkası söyleyince insanın kafasına girmiyor ama hayatınıza devam etmelisiniz.
Bu "unutma" sürecini hiç kimseyle flört etmeyerek, sevişmeyerek geçiremezsiniz. Geçirmeyin. Orada yanlış anlaşılma olmasın. Sadece kimseye bağlanmaz ve bağlanmakla ilgili sözler vermezsiniz. Ama bir gün hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki hiçbir şey umurunuzda olmaz.

Kendinizi yükseltecek, yüceltecek, güçlendirecek, keyiflendirecek bütün işlere, hobilere, etkinliklere, alışkanlıklara atlayın.

Bu arada dediğiniz gibi çok aşıktım, bitince mahvoldum. Öldüm bittim. Bu birkaç defa daha başıma geldi. 3-5 aylık takılmalarda değil yıllar süren birlikteliklerden, beraber yaşamalardan vs. bahsediyorum.
Son aşık olduğumda bir süre sonra evlendik. .Eski sevgililerim aklımda sadece hayatıma girmiş, beni şekillendirmiş iyi insanlar olarak duruyor.
0
michael_knight
(21.07.23)
5 yıllık ilişkim bitti. Bir şey yapmıyorum. Bir şey yapma sen de.
0
dissendium
(21.07.23)
kendinizi kapamayın, karşınıza çıkan insanlarla görüşün. şu kadar beklemem lazım bu kadar beklemem lazım diye diye takıntı haline getirmeyin.

kimse ilk sevgilisiyle evlenmiyor zaten, karşınıza eninde sonunda içinize sinen birileri çıkar. hayatınıza devam edin, sosyalleşin yeni insanlarla tanışın..
0
playing star again
(21.07.23)
Eski sevgilinle alakalı hiçbir şey yapma, yani unutmaya da çalışma. Stalk yapıyorsan çok yapmamaya çalış. Bir ağaç gibi düşün eski ilişkini, bir kere büyüdü, koklendi ve orada duruyor. Yok sayamazsin ama eğer toprağını sulamazsan, güneş alıyor mu diye kontrol etmezsen zamanla kuruyup ölecek.

Bu arada yeni birini bulmaya çalışma bence. Farklı bir şeye ayır kalan enerjini.
0
sekizdokuzon
(21.07.23)
(9)

narsist olup olmadığımızı nasıl anlarız?

unidentified floating object
narsistlerle ilgili, özellikle ne beter insanlar olduklarıyla ilgili, çok içerik görüyoruz, en azından ben görüyorum ve bu içerikler hep narsistlere maruz kalanlar için yazılmış oluyor. ama narsistler de sonuçta aramızdalar ve eğer değişmek istiyorlarsa buna dair bi içerik ben hiç görmedim. ha bu be
narsistlerle ilgili, özellikle ne beter insanlar olduklarıyla ilgili, çok içerik görüyoruz, en azından ben görüyorum ve bu içerikler hep narsistlere maruz kalanlar için yazılmış oluyor. ama narsistler de sonuçta aramızdalar ve eğer değişmek istiyorlarsa buna dair bi içerik ben hiç görmedim. ha bu benim neden umrumda? çünkü açıkçası okudukça yer yer acaba ben de mi narsistim diye düşündüğüm oldu. aslında kötü biri değilim ama eski ilişkimi düşününce kötü bir sevgili olmuş olmamdan yola çıkarak acaba narsist miyim diye sorguluyorum. nasıl anlıcaz bunu?
0
unidentified floating object
(20.07.23)
Evet doğru tespit, burada kolay kolay bir narsistin itirafını da görmezsiniz terapiye de pek gitmeyi tercih etmezler. Çünkü sorunun başka insanlardan kaynaklandığına inanıyorlar, kendilerinden değil. Değişim için ilk adım içgörüdür. Bu insanlarda içgörü çok zayıf oluyor. Narsist olduğundan şüphelendiğim eski sevgilimin empati becerisi de inanılmaz düşüktü mesela. Üzüldüğümü görüp üzülemiyordu, dur noktası yoktu. Haklılık hissiyatları o kadar baskın ki sürekli haksızlığını ona kanıtlamaya çalışıyorsun ama bir türlü anlayamıyor bunu, en son çileden çıkıp duyuru açan sen oluyorsun...
Genelde arkadaş olarak da kendilerini destekleyen insanları yanlarında barındırıyorlar bence, bu da içgörü olasılığını daha da zayıflatıyor. Düşüncelerine güvendiğiniz insanlardan objektif fikir almaya çalışın çevrenizde varlarsa. Benim mesela çok alıngan olduğumu söylüyorlar, söylediklerine sinir olup kabul etmek istemiyorum, ama öyleyim işte. Ama narsistler zaten kötü özelliği olduğunu kabul etmediği için, sinir bozucu davranışlar sergilediğinin söylenmesi hoşlarına bile gidebilir..
0
personaa
(20.07.23)
Geri bildirim alarak insanlardan. Narsist tanımına bakıp 10 soru belirleyip sormayı dene. Bak bakalım dönüşler nasıl olacak? Ha narsist çıkarsan kendini kötü hissedip etiketleme. Narsistler empatiyi de öğrenebilir, duyguları önemsemeyi de. Sonuçta bu psikolojik bir etiket sadece. Sözlüğe bakarsan narsistlere olan öfkeyi görürsün ama.onlara olan hayranlığı gizler insanlar. Kafası çalışan adamdır narsistler. Herkesten bir şeyler kapar, herkesi sömürür derler. Herkese bir şeyler katmaya çalışır, manipüle ediyor derler. Tek gerçek vardır, ilişkide olduğun insanların senden ne beklediği ve senin onlara ne verdiğin. Ben narsist büyüdüm, empatiyi öğrendim eğitim alarak sonradan. İnsanları üzmüş olmam kötülükten değildi, savunmaydı. Sevindiriyor olmam da iyilikten değil, sevgidendi. Bakış açımdan yargıyı çıkartıp sevgiyi koymuş olsam da her insanı her hâliyle kabul etmekte zorlanıyorum hala. Karşılıklılık diye bir ihtiyaç var. Alınan ve verilen gönülden olduğu sürece terazi eşit tartiyor. Bu gerçeği görmezden gelemez narsistler.
0
hasmetizm
(20.07.23)
Bir narsistin kendine bu soruyu sorma olasılığı oldukça düşük. Ama dsm5 narsistik kişilik bozukluğu kriterlerine bakabilirsiniz.
0
playing star again
(20.07.23)
Ikili iliskide olduğunuz Insanları istediğinizi elde etmek için manipüle ediyorsaniz; örnek olarak başta yoğun ilgi gösterip sonra istediğiniz herhangi bir şey olmayınca bu ilgiyi birden kesmek, yalan soyleyip ya da aldatip bu durum ortaya çıkınca buna onun sizi mecbur ettiginize inandırmak. Sürekli yalan söylemek.
0
sanguine
(20.07.23)
alkol alip sarhos olarak.

ben mesela kendimi fazla kontrol ettigim icin narsist tarafimi goremiyordum. alkol alinca kontrol gidiyor daha iyi taniyorsun kendini.
0
buenosdias
(20.07.23)
şayet bu soruyu kendinize sorabiliyorsanız narsisistik kişilik bozukluğuna sahip olmanız çok çok düşük bir olasılık.
0
lamentoftheperishingroses
(20.07.23)
OttoLilienthal
(20.07.23)
www.psychmechanics.com

Acik narsist degilim o kesin. Ucundan gizli narsist olabilir miyim diye sorguladim biraz. Teste gore degilim, normalmisim ama abuk subuk hareketlerim oldugu bir gercek. Bakalim onlari da duzelticez ins.
0
🌸unidentified floating object
(20.07.23)
bence hepimizde bir miktar narsisim var ve bu sağlıksız bir şey değil fikrimce. sonuçta insan kendini sevmeli ve kendisinin değerli olduğunu hissetmeli sağlıklı bir psikoloji için.
sizin bahsettiğiniz tipler, kantarın topuzunu kaçırmış arkadaşlar. onların kendilerini değerli hissetmelerinin tek yolu muazzam, harika, müthiş, fevkalade yeteneklerinin olması ve sürekli başkalarından daha üstün ve iyi olduklarının kendilerine hatırlatılması.
zaten bu kadar beğenilme ihtiyacı da özdeki, çekirdekteki sevgisizlikten, beğenilmemişlikten geliyor... adam veya kadın kendini olağan haliyle bir türlü sevemediğinden sürekli müthiş olması gerektiği, çok farklı, çok olağan dışı birisi olması lazımmış gibi geliyor. konuyla ilgili şu videoyu tavsiye ederim:
www.youtube.com
0
pangea
(21.07.23)
(12)

Mobilde gmail bildirimlerini alamama?

Amaranta ursula
Selamlar,Bildirimler ve senkronizasyon nanesi açık olmasına rağmen bazen gmail'e girmediğim sürece mail gelmiyor telefonuma. Bugün hele ki girmeme ve sayfayı yenilememe rağmen değişen toplantı davet linkini göremedim. Taa ki 10dk önce mail gelene kadar. Bu sorun neyden kaynaklanıyor olabilir sizce?
Selamlar,
Bildirimler ve senkronizasyon nanesi açık olmasına rağmen bazen gmail'e girmediğim sürece mail gelmiyor telefonuma. Bugün hele ki girmeme ve sayfayı yenilememe rağmen değişen toplantı davet linkini göremedim. Taa ki 10dk önce mail gelene kadar.
Bu sorun neyden kaynaklanıyor olabilir sizce? Nasıl çözebilirim?

Telefonum android, red mi note 8.

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(16.07.23)
Uykuya alınmış olabilir.
Pil kısmında uykuya alınmış uygulamalaranbakar mısın
0
kisa
(16.07.23)
Ek, uygulanardan gmail e girip orada pil bölümünde de ayarlar var
0
kisa
(16.07.23)
@kisa hocam,
Valla bunun pil ile alakalı olabileceğini düşünmemistim. Şimdi ikisini de kısıtlama olmadan açtım. Hem gmail'den pili hem de pilden gmail'i. Umarım hallolur.
0
🌸Amaranta ursula
(16.07.23)
Bir mail atarak denesen?
Umarım hallolur:)
0
kisa
(16.07.23)
Bende de gmaile hotmail maili yonlendirdigimde olmuştu. İkinci bir mail adresi ekliyse yapabiliyor.
0
etna
(17.07.23)
Daha evvel samsung j7 16gb kullaniuordum. Haliyle hafizasi hep doluydu. Hicbir uygulamadan bildirim gelmiyordu duzgun calismiyordu. O sebeple olabilir
0
dre mithatoğlu
(17.07.23)
Bence de vardı o dert. Uğramış cozememistim. Yeni telefon alınca düzeldi. Dersi neydi hatırlamıyorum. Arka planda xalismaya izin vermis misin?
0
bir varmis bir yokmus
(17.07.23)
valla ayni sorunu ben de yasiyorum 2-3 aydir, hicbir ayari degistirmemis olmamama ragmen wi-fi'ye baglanmadikca asla bildirim gelmiyor gmailden.

telefon xiaomi mi 6, daha once yasamiyordum dedigim gibi 2-3 aydir oluyor.
0
bay b
(17.07.23)
Telefon güç tasarrufunda olunca gelmiyor. Sizinki de öyle olabilir mi?
0
playing star again
(17.07.23)
@etna,
Hocam aslında 2.mail baglamadim.

@playing star again, hocam dediğiniz olabilir çünkü genelde pil tasarrufu modunda kullanıyorum. Dün gece @kisa hocamın dediklerini yaptım. Şimdilik bildirim geliyor ama çok da güvenmiyorum.
0
🌸Amaranta ursula
(17.07.23)
Ilgili mail gmail'in birincil posta kutusuna dusmemisse bildirim gelmiyor. Gonderen adresten gelecek emaillerin birincil posta kutusuna dusmesi manuel ayarlanabiliyor.
0
krmzbvl
(17.07.23)
güvenebilirsin bence, çünkü pil tasarruf modunda zaten yapılan işlemlerden birisi de arkaplanda açlışma sürelerine müdahale. ama şu an sen gmail uygulamasına ayrıcalık tanıdın, pil tasarrufundan etkilenmeyecektir.
0
kisa
(17.07.23)
(2)

bağkurluyken sigortalı işe girsem ne olur?

mark greg sputnik
ben bir serseri olarak bu kavramlara çok uzağım açıkçası. şu an resmiyette bağkurluyum, kendi işimi yapıyorum. bir firmaya hizmet veriyorum, onlara fatura kesiyorum filan. buraya kadar sorun yok.yalnız ben orada devam ederken "yol yemek ssk" tarzı sigortalı işe girecek olursam nasıl bir yol izlemem
ben bir serseri olarak bu kavramlara çok uzağım açıkçası. şu an resmiyette bağkurluyum, kendi işimi yapıyorum. bir firmaya hizmet veriyorum, onlara fatura kesiyorum filan. buraya kadar sorun yok.

yalnız ben orada devam ederken "yol yemek ssk" tarzı sigortalı işe girecek olursam nasıl bir yol izlemem gerekiyor? sistem nasıl çalışıyor bu durumda? mevcut yahut müstakbel işyerlerimi herhangi bir şekilde bilgilendirmem, bir şey yapmam gerekiyor mu? gerekiyorsa nasıl?

"kurulu düzenimiz var yeğenim" deyip bana fatura kesin sigortama siz karışmayın diyebiliyo muyum mesela?
0
mark greg sputnik
(16.07.23)
Sigortanı onlar ödüyor sanırım. Yatırmana gerek kalmayabilir.
0
playing star again
(16.07.23)
hiçbir şey yapmana gerek yok 2014 ten beri bağkurum var yaklaşık 5 6 yıldır sgk lı görünüyorum hemde 3 4 firma tarafından yatırılıyor sigortam.

sgk sisteminde sgk aktif olunca bağkur borçlanması otomatik olarak duruyor ve sigorta bittiğinde yeniden başlıyor. En fazla bu değişimler olduğunda sgk ya gidip sanal terk işlemi yaptırırsın( buna bile gerek duyacağını sanmıyorum)
0
bu yolun yolcusu
(16.07.23)
(5)

Demo iPhone'lardaki önden yüklü fotoğraflar neden daha kaliteli?

m e b
Selamlar.Nasıl tarif edeceğimi biliyorum ama teknolojik marketlerde iPhone incelerken dikkatimi çeken bir şeyler vardı. Hani önden yüklü fotoğraflar var ya, onların çekim değerlerine bakıyordum. Hangi iPhone ile çekildiğinden kaç MP kullanıldığı gibi bilgiler vs yazıyordu. Düşük MP ile bile, 11-12-1
Selamlar.
Nasıl tarif edeceğimi biliyorum ama teknolojik marketlerde iPhone incelerken dikkatimi çeken bir şeyler vardı. Hani önden yüklü fotoğraflar var ya, onların çekim değerlerine bakıyordum. Hangi iPhone ile çekildiğinden kaç MP kullanıldığı gibi bilgiler vs yazıyordu. Düşük MP ile bile, 11-12-13-14 ve ek olarak hepsinin Pro'ları ile çekilmişleri arasında netlik açısından o kadar net bir fark yoktu ve hepsi de birbirinden kaliteli idi.

Anlamadığım şey şu, bu fotoğraflarda oynama mı yapılmış yoksa gerçekten kaliteli mi o kadar? Eğer ikincisi ise 12 MP ile 24 MP arasında nasıl fark olmaz? Dış çekimde veya ön kamerayla bile çok kaliteli duruyordu her biri. Ama reel kullanımda 14 Pro bile o kadar güzel çekmiyor. Neden olabilir by?
0
m e b
(15.07.23)
hocam apple gibi bir firma o tanıtım fotoğraflarını şansa bırakır mı, bas çek fotoğraflar değil onlar, sonrasında müdahale edilmiş fotoğraflar

ilk dslr kamera alanlar da bunun hayal kırıklığını yaşar fotoğraf çekip bunları bilgisayarda görünce

hem biraz temel fotoğrafçılıktan anlamak hem de fotoğraf işleme programlarını kurcalayıp öğrenmek gerek

m.dpreview.com

shot on iphone dedikleri şöyle bir şey
1.img-dpreview.com
0
freebird5406_2
(15.07.23)
Aklima geldi duyurunuzu okuyunca, canon dslr'in cok iyi video cektigini lanse ettigi reklam filminin bir yerinde araba camindan cekim ekibi giriyor kadraja. Hayvan gibi sinema kamerasiyla cekim yapiyorlar. Sonra ozur falan dilemislerdi diye hatirliyorum.

O fotograflar muhtemelen profesyonel ortamlarda, mukemmel bi isiklandirmayla ve produksiyonla cekilip editleniyordur.
0
brkylmz
(15.07.23)
Şu videoya bakın s23 ultrada adam birkaç ayar yapıp tripodla gece fotoğrafı çekiyor. Uzun pozlama yaptığı için de elle çekmeyin diyor. Normal kullanıcı telefonu eline alıp otomatik modta 2 sn'de resim çekiyor ama profesyoneller öyle yapmıyor. Yani telefonlarda neredeyse profesyonel kameralar var ama çeken kişi amatör olduğu için ortaya cacık resimler çıkabiliyor.

www.youtube.com
0
opethian
(15.07.23)
Marketten aldığımız ambalajlı kekin üstündeki parlak marmelatlı görsel ile içindekinin görüntüsünün birbirini tamamen tutmaması olarak bakmak lazım bu olaya. Kekin tadına baktıktan sonra bu husus göz ardı edilebiliyor.

Bu türden unutulmayanlar kategorisinde olan meşhur müzik seti:
eksiseyler.com

Siyaset,sanat,yazar dünyasında olan kimileri de bizim tanıdığımız gibi değiller.


iphonedan nereye geldik diyeceksiniz ama tanıtım ile kullanım ve üründen alınan fayda farklı şeylerdir.

Bilmek için araştırmak gerekiyor.
0
diyecevaplandı
(15.07.23)
Fotoğrafta ışık her şey. İdeal ışıklandırma ile profesyonel stüdyo ortamında çekiyorlardır onları iphonela çekseler bile. Bu da inanılmaz fark ettirir. Ayrıca Mp'nin fotoğraf kalitesine çok etkisi olmayabiliyor. Bazı dslr foto makineleri 12 mp ama çoğu telefondan iyi çekiyor lensler ve sensör nedeniyle.
0
playing star again
(16.07.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.